Bravo RİTA…

Özgürlük bayramı, Bahar bayramı gibi olumlu anlamlar taşıyan Pesah bayramının neşeli haftasını geride bıraktıktan sonra İsrael’de acı ve buruk günler bekler her yıl bizleri… Dünya tarihinin en büyük soykırımı Shoa’da katledilen dindaşlarımızı andık geçtiğimiz günlerde, ardından İsrael savaşlarında yaşamlarını yitiren askerlerle, terör olaylarında canlarından olan kişileri anacağız bu yazının yayınlandığı gün boyunca…

Salı akşamından itibaren Yom HaZikaron… Bu yazının yayınlandığı Çarşamba günü güneş batana dek 1860 yılından günümüze çarpışarak yaşamlarını yitirmiş 24.068 askerimizi anacağız… Salı akşamı, gün batımı, tüm ülkede saat 20.00’de çalan bir dakikalık sirenle başlayan matem gününü takiben ertesi sabah saat 11.00’de iki dakikalık siren tüm İsrael halkını aynı acı, aynı burukluk, aynı hüzün, aynı dayanışma ve birliktelik duygularında birleştirir…

Gün boyu süren anma törenlerinin, mezarlık ziyaretlerinin ardından, gün batımında, acıdan sevince doğru geçiş yapacağız her yıl olduğu gibi… Matem gününden, bağımsızlık kutlamasına… Yom HaZikaron’dan Yom HaAtzmaut’a…

Bu iki karşıt duyguyu böylesi peş peşe yaşamak bir Yahudi geleneği olmalı diye düşünüyorum. Binlerce yıllık Yahudi geleneği her doğumda olduğu üzere, aydınlığa çıkmanın bir bedeli olduğu inanıcını taşır. Matemin ardından neşeye böylesine peş peşe geçişte bence kültürel bir simgenin de yansıması vardır. İki karşıt duyguyu, matem ile neşeyi peş peşe deneyimlemek, savaşlara, maruz kaldığı terör ve acılara rağmen İsrael toplumunun özgür ve mutlu bir toplum olduğu gerçeğini simgeler.

Çarşamba gecesi Har Herzl’de düzenlenen törenle matemden neşeye geçiş yapacak, Bağımsızlık Bayramını kutlayacağız. Deniz, Hava ve Kara askerlerinin koreografi gösterileri, konserler, ışık oyunları, havai fişekler…

Ülkenin bağımsızlığının 74. yılı kutlamalarında Har Herzl’de meşaleleri yakmak üzere 13 onurlu ve değerli kişi seçildi. Her biri kendi alanında İsrael toplumunun yararına özverili çalışmalarda ve başarıları ile topluma büyük katkılarda bulunmuş kişiler. Bu 13 kişi arasında hepimizin tanıdığı müzisyen Rita da var. Bu onurlu göreve seçildiği haberini aldığında çok şaşırdı, heyecanlandı, gözlerinden yaşlar boşandı Rita’nın…

Heyecanlanmaz mı? Sekiz yaşında İsrael’e ailesi ile göç etmiş bir “Ola Hadaşa” Rita… Rita Yahan Faruz 1962’de Şah Pehlevi döneminde İran’da dünyaya geldi… İsrael’de Rita ismiyle ünlü oldu. 30 yılı aşkın sahnelerde şarkı söylüyor, pop, rock, folk, klasik gibi türlerde… Müzikallerde sahne aldı, besteler yaptı… Bir araştırmacı olarak köklerini, ailesinden yola çıkarak doğduğu ülke ve Akdeniz ülkeleri kültürleri üzerine çalışmalar yaptı. Sanatsal faaliyetlerinin yanı sıra Rita, şiddete maruz kalmış kadınlara arka çıkan “Ruah Naşit” adlı kuruluşta gönüllü çalışmalar yürütmekte.

Anadili Farsça seslendirdiği şarkıları korsan yollardan ulaştığı İran’da popüler olunca, Rita bu ülkede de ünlendi. O zamandan beri İsrael ve barışçıl İranlılar arasında bir “kültür elçisi” olarak kabul ediliyor.

Aralarında Rita’nın da bulunduğu meşale yakacak 13 kişiyi tek tek anlatmak ve tanıtmak isterdim. Ama bu yazının sınırlı kapsamında bu değerli kişileri, yaptıkları çalışmaları anlatmam mümkün değil. Har Herzl’deki Yom HaAtzmaut kutlamalarını televizyonlarımızdan izlerken her birini tanıyacak meşale yakarken heyecanlarını paylaşacağız.

Hag HaAtzmaut Sameah…

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız