Barry Avrich: Köklerinden Güç Alan Bir Hikâye Anlatıcısı

1953 yılında Montreal, Kanada’da dünyaya gelen Barry Avrich, sadece belgesel sinemasının usta bir ismi değil, aynı zamanda kendi kimliğinden ve tarihinden güç alarak evrensel hikâyeler anlatan tutkulu bir yönetmen. Yahudi bir ailenin çocuğu olarak büyüyen Avrich’in yaşamı, geçmişle bağlarını koparmadan geleceğe bakan bir sanat anlayışıyla şekillendi.

Avrich’in Yahudi kimliği, eserlerinin merkezinde yer almasa da, her zaman bir arka plan sesi gibi anlatılarına derinlik katıyor. Holokost’un travmasını taşıyan bir kuşağın mensubu olarak, hatırlamanın ve anlatmanın sorumluluğunu taşıyor. Bu nedenle, adalet, hafıza, ayrımcılık ve insan hakları gibi temalar onun belgesel sinemasında sıkça karşımıza çıkıyor.

2025 yapımı The Road Between Us adlı belgeseli, Barry Avrich’in bu temalara nasıl derinlikli ve insani bir dokunuşla yaklaştığını bir kez daha gösterdi. Fragmanını da ekliyorum. The Road Between Us: The Ultimate Rescue - Trailer - YouTube.

Çok kısa konusundan bahsetmem gerekirse bir baba, oğlunun ve torunlarının hayatlarını kurtarmak için zamana karşı mücadele eder… ( hikaye yanıbaşımızda 7 Ekim 2023 günü yaşandı. Gerçek kahramanların gerçeküstü hikayesi. ) Toronto film festivalinde halk özel ödülü ile taçlandırıldı öncesinde yürütülen bütün karalama kampanyalarına rağmen hem de..

Avrich’in 2024 yılında yönettiği bir diğer belgesel ise Without Precedent: The Supreme Life of Rosalie Abella, Kanada Yüksek Mahkemesi’nin ilk Yahudi kadın yargıcı olan Rosalie Abella’nın yaşam öyküsüne odaklanıyor. Abella, Holokost’tan kurtulan bir ailenin kızı olarak, göçmen hakları, toplumsal eşitlik ve insan hakları konularında önemli kararlar almış bir yargıç. Avrich bu filmde, Abella’nın kişisel hikâyesini, Yahudi kimliğiyle nasıl şekillendiğini ve adalet anlayışını büyük bir incelikle işliyor.

Barry Avrich’in sineması, köklerinden ilham alarak dünyayı anlamaya çalışan bir yönetmenin imzasını taşıyor. Onun belgeselleri, sadece bilgi vermekle kalmıyor; empati kurmaya, önyargıları sorgulamaya ve insan olmanın özüne dokunmaya çağırıyor.

Yahudi kimliği, onun için bir sınır değil; aksine, anlatacak daha fazla hikâyesi olduğunun bir hatırlatıcısı.

Bu yazıyı kaleme aldığım dakikalarda yeni hikayeler yazmak üzere esaret altından 20 canlı kardeşimiz İsrael topraklarına geçiyordu. Onların da yaşanmışlıklarını gerçekleri beyaz perdede göreceğimiz günler yakındır.

Aydınlık günlerle…

Yelda PENSO

Jehuda Reinharz

"Desteklerinizi Bekliyoruz: Şimdi Bağış Yapın!"

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız