BAŞKAN HERTZOG İYT'NİN DE ÜYESİ OLDUĞU SEFARAD FEDERASYONU ÜYELERİNİ AĞIRLADI

30 Kasım Salı günü Başkanlık köşkünde; “Yahudilerin Arap Ülkeleri ile İran’dan Çıkış ve Sürgünleri” konulu bir konferans düzenlendi.

Her yıl düzenlenmekte olan bu anlamlı günü Devlet Başkanı İshak Hertzog kendi konutunda katılımcıları ağırlayarak gerçekleştirdi. Törene Toplumsal Eşitlik Bakanı Mirav Kohen, Yeruşalayim Belediyesi Başkan Yardımcısı Peled Nahum, ve bugünün her yıl anılmasıyla ilgili kanun önerisini sunmuş olan eski milletvekillerinden Dr. Shimon Ohayun ile Sefarad Federasyonu Başkanı Haiim Cohen, geçmiş dönem Savunma Bakanı İtzik Mordehay, değişik İtahdutların başkan ve üyeleri katıldı.

Törende İtahdut Yotsei Turkiya’yı (İsrael’de Türkiyeliler Birliği) Başkan Ovi Roditi Gülerşen, Bşk. Vekili Avram Sinik ve Bşk. Yardımcısı Eti Adato Granit temsil etti.

Knesset, 2014 yılında, her yıl 30 Kasım tarihinde, “Yahudilerin Arap Ülkeleri ile İran’dan Çıkış ve Sürgünleri” günü olarak anılmasını kabul etti. 30 Kasım tarihinin, Yahudi Devletinin bağımsızlığının ilan edildiği 1947 yılı 29 Kasım ayına denk düşen “Kaf Tet BeNovember” tarihinden bir gün sonra seçilmiş olması, Yahudilerin göç etmeye zorunlu tutulmaya başladıkları tarihin başlangıcının simgesel olarak belirlenmesi amacı taşımaktadır.

İlk açılış konuşmasını yapan Devlet Başkanı İshak Hertzog, “Bu tarihte göçe zorlanan Yahudiler yaşadıkları ülkeden çok uzakta yeni bir ülkede sıfırdan başlayarak, yeni bir kimlik altında zor bir yaşam mücadelesi verdiler, ailelerini büyüttüler. Aralarından pek çok bakan, devlet başkanı, genel kurmay başkanı, yargıç ve bilim insanı yetişti. Bunun dünya çapında bir başarı hikayesi olduğu kesin. Bunun böyle olduğunu ben kendimden biliyorum; annem ve ailesi İsmailliye ve Kahire’den pogrom ve gösteriler başlayınca bir gecede ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar. Devlet Başkanı, “umudum İsrael’in Körfez ülkeleri, Fas ve diğer bölge ülkeleriyle ilişkilerinin güçlenmesidir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Bakan Mirav Kohen; “Kültürlerimizi, geleneklerimizi topluma sevgi ve karşılıklı dayanışmayla sunmamız gerekiyor. Ancak toplumda dengesizliklerin, ayırımcılığın olduğunu görüyorum ve bununla başa çıkmanın yolu da yıkmaktan değil, bu durumları düzeltmek için çaba göstermekten geçer” dedi.