Avrupa’nın İsrail’e Kızgın Gençlerinin Gelecekleri Tehlikede mi?
- TÜRKİYELİLER BİRLİĞİ התאחדות יוצאי תורכיה
.jpg/v1/fill/w_320,h_320/file.jpg)
- 2 gün önce
- 3 dakikada okunur

Geçtiğimiz hafta sonu Paris’de 50,000, Londra’da 100,000 (Al Jazeera’ya göre), Roma’da Greta Thunberg ve Francesco Albanese’nin (Birleşmiş Milletler’in “İşgal Altında Filistin Toprakları” Raportörü) katıldığı, Cenevre ve NewYork’da binlerce gencin desteklediği “Filistin ile Dayanışma Günü” gösterilerinde Gazze’de imzalanan barış anlaşması protesto edildi ve İsrail ile tüm ilişkilerin kesilmesi istendi.
Trump’ın ABD’sini bir yana bırakalım, fakat Avrupalı gençleri, Gazze’den
çok daha yakın, çok daha etkin, çok daha kişisel ne tarz bir gelecek bekliyor önümüzdeki yıllarda?
Londra’nın, Paris’in gençleri evlenip çoluk çocuğa karışacaklar mı? Ukrayna’da savaş ateşinin Avrupa’nın diğer kentlerine sıçramasını durdurmak için askerlik görevinin mecburi hale getirilmesi gündemde mi? Parlamentolar mecburi hizmet yasalarını kabul etseler bile cepheye gitmeye, aile ve vatan için yaşamlarını feda etmeyi göze alacaklar mı? Ülkelerine harp gelmese dahi ABD ve Çin arasında sıkışıp kalıp, bilimsel ve teknolojik aşamaları yapmaya uygun ortamları olacak mı? Büyüme hızlarını artırıp işsiz kalmaları engellenecek mi? Şu anda mutlular mı, yoksa kızgınlık ve umutsuzluk mu hakim? 10-20 yıl sonra nefret ettikleri ülkeler ile aralarındaki yaşam düzeyi farkı azalacak mı, yoksa artma riski mi var?
Tek tek inceleyelim:
1-Doğurganlık Oranı- Avrupalılar kendi nüfuslarını, kültür ve hayat tarzlarını korumak için yeterli oranda çocuk yapıyorlar mı? Yoksa nüfus azalmasını önlemek için göçmenlere mi gereksinim duyuyorlar? Doğurganlık oranları şöyle: Fransa 1.64, Birleşik Krallık 1.54, Almanya 1.46, İspanya 1.21, İtalya 1.20. Oranın 2.1’in altında olması nüfusun azalmasına işaret eden alarm zilidir (göçme girişleri dışında).
2-Nüfus Projeksiyonları- Bu gidişle 2100 yılında belli başlı ülkelerin nüfus tahminleri (göçmen olmaksızın): İngiltere (B.K.) 68 milyon —> 48 mn, Fransa 68 mn—> 59 mn, Almanya 83 mn—> 53 mn, İtalya 59 mn—> 28 mn, İspanya 47 mn —> 24 mn.
3-Göçmen Gereksinimi - Tüm bu ülkelerin bugünkü nüfuslarını 2100 yılında ayni düzeyde tutmaları amacıyla on milyonlarca göçmene sınırlarını açmaları gerekiyor. Bu durumda İngiltere, Almanya ve İspanya’da nüfusunun takriben %50’si göçmen ve çocuklarından oluşacak. Bugün dahi bu ülkelerde, başka yerlerde doğmuş anne-babanın çocukları %10-15 ise çoğunluğu ele geçirmiş olacaklar. Dış ilişkilerden, sanat ve kültür etkinliklerine, yardım programlarından, ibadethane açmaya kadar tüm yaşam etkilenecektir.
4-Askerlik Hizmeti- İsviçre hariç Batı Avrupa’nın tüm ülkeleri mecburi askerlik hizmetini kaldırmıştır. Ordu ortamında farklı katmanlardan gençlerin kaynaşması, yurtseverlik ve fedakârlık, toplumun yaşaması için kişinin hayatını riske etmesi kavramları zayıflamıştır. İtalya (%78), Almanya (%57) ve İspanya’da (%53) vatandaşların çoğu yurtları için savaşmayı göze almıyorlar. Rus kuvvetleri Ukrayna’dan yıllar sonra Avrupa’nın içlerine ilerleme cesaretini gösterirlerse onları kim durduracak?
5-Savunma Bütçeleri - Amerika’nın nükleer şemsiyesi ve Avrupa’da konuşlanan askerleri sayesinde birçok ülke savunma harcamalarını son 25 yılda milli hasılanın % 1’lerine kadar düşürdüler ve silah fabrikalarını ahlaken boykot etmeye bile kalkıştılar (Norveç Varlık Fonu). 2022 Ukrayna saldırısı uyandırdı hepsini. ABD’nin baskısı altında bugün NATO ülkelerinin hedefleri milli hasılanın %5’inin savunma giderlerine ayrılması yönünde. Bazı gözlemcilere göre geç bile kalmış olabilirler.
6-Yeni Teknoloji Şirketleri (Start-up’lar) - Borsalarda en büyük şirketlere bakıldığında Avrupa’nın inovatif (yenilikçi) girişimcilerinin ABD’den ne kadar uzakta kaldıkları gözleniyor. Almanya’nın en büyük şirketleri arasında yalnız 53 yıl önce kurulan SAP bilişim bulunuyor; diğerleri çok daha eskiye uzanıyor. Paris borsasında milyar dolarlık start-up’lar çok az. Amerika’nın en zengin şirketleri arasında ise son 25 yılda kurulan 5 şirket var (Meta, Tesla, Nvidia, Salesforce, Alphabet (Google).
6-Risk Kavramı - Avrupa risk almayı unuttu! İkinci dünya savaşından sonra, rahata eren kuşaklar yeni fikirleri oluşturmayı, yatırım yapmayı ve teknolojik rekabetçiliği ihmal ettiler. Bugün geldikleri noktada ABD ve Çin arasında ezilme tehlikesi bulunuyor.
Bazı Avrupalı gençlerin bugün nefretle andıkları, aleyhine protesto ettikleri, ilişkilerini sıfıra indirmek istedikleri hangi ülke yukarıdaki başlıklarda su yüzüne çıkarak başarılı kabul edilen nesnel göstergelere sahip?
Doğurganlık Oranı- 2.89 (gelişmiş ülkeler arasında en yükseği).
Nüfus Projeksiyonu (2100) - 10 milyon —> 19.7 milyon.
Göçmen Gereksinimi- 25,000/yıl —> 2100’e kadar 2 milyon (nüfusun % 10’u ve ayni kültürden).
Askerlik Hizmeti- Mecburi (erkekler 32 ay, kadınlar 24 ay).
Savunma Sanayi İhracatı- $ 15 milyar (dünyada 8nci).
Start-up’lar - Milyar dolarlık şirket sayısı: 42 (Ekim 2025).
Nasdaq borsasında 135 şirket (ABD, Kanada ve Çin’den sonra 4ncü).
Risk Kavramı- Yeni şirketlere 2025 ilk yarıda yatırım tutarı: $ 9.3 milyar.
Alanlar: Siber güvenlik, yapay zeka, sağlık teknolojileri ve yaşam bilimi, yarı iletken üretimi.
Bu ülke hangisidir?
Ralf ARDİTTİ
IYT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.
Bir önceki yazımı okudunuz mu?






Yorumlar