“Aramızdaki Yol” ve yalnızlaşma…
- TÜRKİYELİLER BİRLİĞİ התאחדות יוצאי תורכיה
.jpg/v1/fill/w_320,h_320/file.jpg)
- 14 Eyl
- 3 dakikada okunur

Son dönemlerde İsrael’e karşı tutumlar, eleştiriler, gösteriler ve dışlama girişimleri dünya çapında giderek çoğalıyor.
24 ülkede yapılan kamuoyu yoklamalarında İsrael’e, özellikle günümüz hükümetine karşı olumsuz görüşler çoğunlukta.
Batı Avrupa’da İsrael’e sempatinin tarihin en düşük seviyelerine indiği görülüyor.
Kültürel ve akademik alanda da bu dışlanmanın etkileri görülüyor maalesef… İsrael’in akademik kurumlarıyla iş birliğini askıya alma yönünde girişimler var.
İsrael’in geçtiğimiz hafta Katar’daki Hamas liderlerine yönelik hava saldırısı bu olumsuz havaya tuz biber ekti.
Anti-Defamation League (ADL) anketlerine göre, dünya genelinde antisemit görüşler yaygınlaşıyor, İsrael’e yönelik eleştiriler bu tür görüşleri tetikliyor.
Bu olumsuz durum son zamanlarda kültürel ve sanatsal alanda da sıkça belirginleşmeye başladı. Örneğin daha dün İrlanda, İspanya, Hollanda gibi birçok Batı ülkesi İsrael’in Eurovision Müzik Yarışmasına katılması durumunda, bu etkinlikten çekileceklerini duyurdular. Benzer duyurulara bir protesto ifadesi olarak sportif yarışmalarda ve sanat etkinliklerinde de sıkça rastlanmaya başladı.
Diğer bir örnek de Toronto Film Festivalinde (TIFF) yaşandı. Konu, Kanadalı yönetmen Barry Avrich’in “The Road Between Us: The Ultimate Rescue” (Aramızdaki Yol: Son Kurtuluş) adlı filmiydi… Film İsraelli emekli general Noam Tibon’un 7 Ekim günü, Hamas saldırısı sırasında oğlu Amir Tibon ve ailesini Nahal Oz kibbutzundan kurtarma hikayesini anlatıyordu.
Gelin görün ki, festival yetkilileri belgeselde kullanılan bazı görüntülerin Hamas’a ait olduğunu ve bu görüntüler için yasal izin alınmadığını ileri sürerek gösterimin ciddi protestolara yol açabileceği endişesiyle filmi festival kapsamından çıkarmıştı.
Her halde hepiniz hatırlayacaksınız Noam Tibon’u… Zaten sık sık TV ekranlarında da gördünüz kendisini. 7 Ekim 2023 sabahı emekli General Noam Tibon sakin bir gün geçiriyordu ki, oğlu Amir’den hiç beklemediği bir mesaj geldi. Amir babasına Hamas’ın Nir Oz kibbutzuna girdiğini ve insanları öldürdüğünü bildiriyordu. Amir ve ailesi tehlikedeydi…
Böylece Noam Tibon beceri ve geçmiş deneyimine güvenerek, silahını aldı, oğlunu ve ailesini kurtarmak için yola çıktı ve 14 saat süren çatışmaların sonunda ailesinin ve bazı kibbutzluların yaşamını kurtarmayı başardı.
Belgesel filmler konusunda uzman yönetmen Barry Avrich bu kahramanlık öyküsünü bir filme dönüştürdü. Prömiyerini Toronto’da yapacaktı. Oysa “The Road Between Us: The Ultimate Rescue” filmi Toronto Film Festivali (TIFF) programından çıkarılma kararıyla çalkantılı bir süreç yaşadı.
TIFF’nin kararı İsraelli siyasetçiler, Kanada ve diğer ülkelerden Yahudi kuruluşlarının sert tepkisini çekti. Hatta sinema sektöründen bin kişinin imzaladığı bir mektupla bu karar protesto edildi, TIFF Yahudi seslerini susturmakla suçlandı.
Neyse ki bu hatalı karardan çabuk dönüldü, festival yöneticisi Cameron Bailey; iki bin kişilik seyirci önünde aldığı yanlış karar için özür diledi. Film, geçtiğimiz çarşamba günü Toronto Film Festivalinde sıkı polis önlemleri altında ilk kez gösterime girdi. Gösteri salonu dışında ise Filistin ve İsrael yanlısı göstericiler karşı karşıya geldi.
Avrich’in belgeselinin hazırlık sürecine aktif olarak katılan Noam Tabon için ailesini kurtarma yönünde verdiği zorlu mücadeleyi yeniden hatırlamak pek kolay olmadı. Filmin final bölümünde izlediği görüntülerin onu doğrudan saldırı gününe götürdüğünü belirten emekli general Tibon; “Hayatım boyunca savaşta oldum. Cesetler gördüm, ama 7 Ekim’deki kadar korkunç sahneleri hiç görmemiştim” diyor.
Barışçıl gösterilere karşı olmadığını dile getiren yönetmenin kırmızı halı üzerinde söyledikleri oldukça anlamlıydı… Şöyle diyordu Barry Avrich: “Bu filme karşı çıkan herkesin bu filmi izlemesini isterim. Şu an dünyada aile ve birlik hikayelerine ihtiyacımız var; bu film de tam olarak bununla ilgili…”
“The Road Between Us: The Ultimate Rescue” zor bir sınav verdi. Umarım birkaç gün sonra gireceğimiz Yahudi yeni yılında bu türden ve benzeri sınavlarla karşılaşmayız. Umarım Roş Aşana ile iki yıldır yaşamakta olduğumuz kabustan kurtulur, daha dingin ve huzurlu bir yıla kucak açarız. Umarım yeni gireceğimiz 5786 yılı barış ve huzur yılı olsun...
Not: Yazının yayına girmesinden az önce yukarıda sözünü ettiğim filmin Halk Seçimiyle En İyi Belgesel Ödülünü kazandığı ilan edildi.
Şana Tova u metuka…
Nelly BAROKAS
İYT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.
Bir önceki yazımı okudunuz mu?






Yorumlar