Nelly BAROKAS
Bir kitap buldum kütüphanemde. Adı “Bir Yahudinin Anıları”, yazarı Albert Kant… Bu kitabı satın
aldığımı hiç hatırlamıyorum, birinden ödünç almış olmalıyım...
Kitabın kapağında çok eskilerden kalma bir belgenin görüntüsü var. İlk sayfalarını çevirip bu belge
hakkında bilgi veya açıklama aradıysam da bulamadım. Kastaş Yayınevi tarafından, tarihsel anılar ve
yorumlar dizisi kapsamında yayınlanan bu kitap, bir Yahudi ailesinin Rusya’da başlayıp, Türkiye’de
devam eden hayat mücadelesinin öyküsü.
Kitabın daha ilk sayfalarından içeriğinin ilginç ve çok değerli bilgilerle dolu olduğu izlenimine
kapılırken, kötü bir tercüme ile kitabı ne yazık ki değersizleştirdiğinin bilincine vardım. Yahudi
terminolojisini bilmeyen bir ekip tarafından yayınlanıp, değersizleştirildi bence.
Kitap, tarihin önemli ve az bilinen olayları üzerine yoğunlaştığından konuyu kısaca anlatmak
istiyorum. Yazarı Albert Kant 1901’de Çarlık Rusya’sının bir bölgesi olan Besarabya’da dünyaya geldi.
Kant ailesi 20.yy’ın başlarında, 1913 yılında Rusya’dan Osmanlı’ya yerleşmişti. Yaşadıkları toprakları
terk edip göç etme nedenleri de, Çarlık Rusya’sında Yahudilere yapılan zulüm, siyasi baskılar ve
toplumdan gördükleri şiddetti. Kant ailesi de diğer bazı Yahudi göçmenler gibi Bandırma ve çevresine
yerleşip Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nde tarımla uğraşan ailelerden biriydi.
Albert Kant anı türünde yazdığı kitabında gençlik yıllarını geçirdiği Jewish Colonisation Association
(JCA -Yahudi Kolonileştirme Cemiyeti) tarafından Bandırma civarında kurulan Tekfur Çiftliği’ndeki 30
yıllık yaşamını konu etmektedir. Kitapta rahatsızlık veren çok sayıdaki kötü tercümelere örnek olarak
Yahudi Kolonileştirme Cemiyeti’nin Musevi İskân Birliği olarak, Pesah yani Hamursuz bayramının da
Paskalya olarak çevrilmiş olmasını gösterebilirim.
Yahudilerin Türkiye’de tarımla ne ilgisi vardı? diye sorarsanız, Baron Maurice de Hirsch’den
bahsetmekte fayda var. Büyük bir hayırsever olan Hirsch’in amacı, zulüm altında yaşayan Yahudilerin
göç etmelerini sağlayarak, yerleştikleri ülkede tarıma dayalı üretim yapmalarıydı. Hirsch’in JCA -
Yahudi Kolonileştirme Cemiyeti Türkiye’nin birçok yerinde araziler satın aldı, Yahudi göçmenlerin
işlettiği çiftlikler kurdu. Rusya’dan gelen göçmenler bu çiftliklere yerleşti, tarım ve çiftçilik öğrendi.
İşte Albert Kant’ın ailesi de Bandırma-Balıkesir civarında Tekfur çiftliğini 30 yıl süresince işleten,
Birinci Dünya Savaşı yıllarında, Kurtuluş Savaşı sürecinde karşılaştıkları güçlüklere göğüs germeye
çalışan Rusya göçmeni bir Yahudi ailesidir.
Ailenin hikâyesini Albert Kant’ın kaleminden okurken, bilmediğim çok şey öğrendim. Ama kitabın her
sayfasında da “Yazık olmuş… Keşke daha iyi bir tercümesi olsaydı. Kitaba hak ettiği değer verilseydi”
demekten de kendimi alıkoyamadım.
Kitabın tüm özensizliğine, kimin tarafından tercüme edildiğinin belirtilmemesine karşın Albert Kant,
Bandırma’daki çiftlikte yaşadıkları zorluklara, I. Dünya Savaşı ve sonrasında Kurtuluş Savaşı sürecinde
verilmiş mücadeleye, İstanbul’daki Yahudi yaşamına, o dönemde yaşamış bir Yahudi’nin gözünden
ışık tutmakta.
Ama ne yazık ki konuya hâkim bir editör tarafından gözden geçirilmeden, içerdiği değer
önemsenmeden alelacele yayınlanarak heba edilen bir kitap. 2003 yılında “Bir Yahudinin Anıları’’
adıyla basılan kitabın aslı Fransızca olup, adı “Mémoires D'un"un Fermier Juif En Turquie” dir. Yani
doğru ve dürüst bir çeviri ile “Türkiye’de Yahudi Bir Çiftçinin Anıları” olmalıydı adı…
Tarihi belge ve olaylara gerekli önemi veren araştırmacı/yazar Rıfat N. Bali’nin bu kitabı özgün dili
Fransızca olmak üzere Libra Yayınlarından 2013 yılında yayınlamış olması sevindiricidir. Fransızca
bilenlerin 424 sayfalık “Mémoires D'un"un Fermier Juif En Turquie” adlı kitabı okumalarını salık veririm.
Kitabın Fransızca tanıtımının çevirisini aktarıyorum:
“Bu kitap, 20.yüzyılın başında Besarabya’dan Konstantinopolis’e göç eden bir Yahudi’nin hem
otobiyografisi hem de anısıdır. Yazar Albert Kant, Türkiye’nin Ege kıyısındaki Bandırma kasabasında
ailesi ve ortakları tarafından kurulan çiftliklerden birinde çiftçiydi. Yazar öyküsü boyunca, Kemalist
güçlerin Yunan ordusuna karşı yürüttüğü Kurtuluş Savaşı sırasında ortaya çıkan çeşitli güçlüklerin yanı
sıra genç Türkiye Cumhuriyeti döneminde karşılaşılan zorluklarla nasıl yüzleşildiğini anlatıyor. Bu kez
Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti altındaki Yahudilerin tarihine ilgi duyan okuyucular ve
araştırmacılar için temel bir okumadır.”
***
● Albert Kant: Bir Yahudinin Anıları; Kastaş Yayınevi, 2003; 265 sayfa
***
Bir sonraki yazı: 9 Ağustos 2023
Commentaires