Rıfat N. Bali'nin çalışmalarına itibar ederim. Gerçekçidir. İlmî zeminden kaymamıştır.
"Gayrimüslim Mehmetçikler Hatıralar-Tanıklar", kitaplarım arasında hep gözüme ilişti ama bir türlü temas edemedim. (Libra Kitapçılık ve Yayıncılık, 384 s.)
Rıfat N. Bali, 1948 İstanbul doğumlu. İlköğrenimini Musevi Birinci Karma İlkokulu'nda, orta ve lise öğrenimini Saint-Michel Fransız Ortaokulu'nda ve Saint Benoit Fransız Lisesi'nde tamamladı. Sorbonne Üniversitesi'ne bağlı Ecole Pratique des Hautes Etudes, İlahiyat Bilimleri Bölümü'nü bitirdi.
Sahi geçmişte emsalleri gibi neden İsrail'e yerleşmedi? İyi ki Türkiye'den gitmedi. Yoksa bu kadar eserden mahrum kalacaktık!
Kitapları arasında şunları sayabiliriz: "Türkiye'de Yayımlanmış Yahudilikle İlgili Kitap Tez ve Makaleler Bibliyografyası (2 cilt, 1923-2013, 2004-219)", "Bir Türkleşme Serüveni", "1934 Trakya Olayları, Devletin Yahudileri ve "Öteki" Yahudi", "Hatıralarda Türkiye Yahudileri", "Devletin Örnek Yurttaşları", "Türkçülere yapılan İşkence-Tabutluklar, Sansaryan Han İki Emniyet Müdürü"...
"Gayrimüslim Mehmetçikler Hatıralar-Tanıklar" kitabı sekiz bölüm: "Cumhuriyet Döneminde Azınlıkların Askerlik Hizmetleri", "Azınlıkların Askerlik Durumlarıyla İlgili TBMM'deki Müzakere Zaptı", "Bando Yarbayı Çelebon Yaeş Şener'in Hayat Hikâyesi", "İki Emekli Subayın Yahudiler'le İlgili Düşünceleri", "Azınlık Askerlerinin ve Yedek Subaylarının Anıları", "Bronz Yıldız Madalyasına Sahip Kore Gazisi Ulaştırma Asteğmen Hayim Benbasat ile Mülâkat", "Erzurum Şehidi Er Vasil Harizanos", "Asker Mektupları".
Eserin "Önsöz'ünde şu satırlar dikkat çekici:
"İnternet ortamında faal olan tartışma kümelerindeki gayrimüslim gençlere yönelik yaptığım 'hatıralarınızı anlatın' çağrısına çok sayıda Yahudi genci cevap verdi. Aynı çağrıyı, New York Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü öğretim üyesi Ayda Erbal vasıtasıyla internetteki Ermeni tartışma kümelerine de yönelttim ancak tek bir kişiden cevap alabildim. Hatıralarını aktaran çoğu kişinin arzuları doğrultusunda bu kişilerin ya isimlerini tamamen değiştirdim ya da ad ve soyadlarının ilk harflerini belirttim."
Yahudiler hatırlarını anlatıyor ama Ermeniler anlatmak istemiyor. Neden? Bana öyle geliyor ki, diaspora Ermenilerinin örgütleyenlerin esas gayesi Türk düşmanlığı… Şartlanmışlardan çekiniyorlardır.
Zamanında Filistin'de, bir üniversitede bir Ermeni yöneticiyle sohbet etmiştim. Kudüs'te Türkiye'den göçmüş/göçürülmüş Ermenilerle görüşmek istediğimde, "Tatsızlık olabilir. Görüşme istersen." demişti.
Askerlik hatıralarını anlatan o tek Ermeni sol görüşlüymüş. Askerlikte en yakın arkadaşları ise ülkücülermiş: "Ankaralı bir çocuk, koyu ülkücü, gayrimüslim olduğumu anlayınca çok şaşırmış, çok da iyi davranmıştı. İlginçtir, askerlikte en yakın olduğum ikinci insan da koyu ülkücü idi."(s. 93).
PKK ile mücadeleye katılan azınlık askeri olup olmadığına baktım. 10 yerde "PKK" geçiyor.
PKK ile çatışmaya girmeden önce komutanı Alberto'ya namaz kıldırmak istemiş:
"Askerliğimi Erciş, Van'da yaptım. 1983 yılının Nisan ayında hazır kıt'a alarmı verildi ve mühimmat dağıtıldı. O sırada PKK'nın saldırıları vardı. Yüzbaşı bölüğü toplayıp konuşma yaptı: 'Cepheye gideceğiz. gazi veya şehit olmak var. Onun için dua edeceğiz ve namaz kılacağız. Alberto senin de namaz kılmanı istiyorum' dedi… Bu konuşmayı yaptıktan sonra gitti ve bölüğü asteğmene bıraktı. Asteğmen daha anlayışlıydı ve bana namaz kıldırmadı."(s. 133).
Peşin hükümsüz farklı bir eser. Okumak lâzım.
Kaynak: Arslan TEKİN/Yeniçağ.com.tr