Caesarea ve Muhteşem Herod
top of page

Caesarea ve Muhteşem Herod


Judea’nın Roma hâkimiyetine girmesi ile Kralı Muhteşem Herod, MÖ 30 yılında, günümüzden tam iki bin sene önce, limanı olan büyük bir kent inşa eder ve Roma İmparatoru Caesar Augustus’a ithafen Caesarea adını verir. Dünyanın bu en etkileyici arkeolojik sitesi o dönemin izlerini taşımaktadır.

New York Times Gazetesine göre, Keysarya (Caesarea) şehrinin dünyada gezilecek yerler listesinde onuncu sırada yer aldığını öğrenince topu topu Tel Aviv’den yarım saat uzaklıkta bulunan bu tarihi ve turistik mekânı yeniden ziyaret etmeye karar verdim. Kent, golf sahaları, düzenlenen konserler ve görkemli villaları ile tanınır .

Tarihi kent modern yerleşim bölgesinden iki km. mesafede, deniz kıyısında yer almakta. Antik kentin kalıntıları 1950-60 yılları arasında sürdürülen kazılarda ortaya çıktı. Ancak bölgenin turizm alanında öne çıkması, Baron Edmond Rotschild adına kurulan vakfın desteğiyle yürütülen restorasyon çalışmaları sayesinde gerçekleşti. Bu çalışmalar yaklaşık 5 yıl sürdü ve 150 milyon şekel harcandı.

2010 yılında hizmete açılan Keysarya Milli Parkını (Caesarea Gan Leumi) ziyaret edip gezmek isteyenler 2, 4 veya 6 saat süren üç farklı güzergâhtan birini seçmek durumundalar. Kentin tarihi, M.Ö 586 yılına kadar uzanır. Sidonlar, Helenistik dönem, Roma İmparatorluğu, Haçlılar, Memlukler ve Osmanlılar…

Hatta kent kısa bir dönem Haşmonaim Krallığı’nın eline de geçer. Haşmonaimler MÖ 90 yılında Helen Kralı Alexander Jannaeus’tan şehri alırlar, ancak Yahudi yerleşimi kırk yıl sonra MÖ 63’de Romalıların egemenliği altına girer.

Judea’nın Roma hâkimiyetine girmesi ile Yahudi Kralı Muhteşem Herod, MÖ 30 yılında, günümüzden tam iki bin sene önce, limanı olan büyük bir kent inşa eder ve Roma İmparatoru Caesar Augustus’a ithafen Caesarea adını verir. Dünyanın bu en etkileyici arkeolojik sitesi o dönemin izlerini taşımaktadır.

Herod’un denizin içinde dubalar üstünde inşa ettirdiği sarayın kalıntıları, eski tiyatro, Roma İmparatorluğu’ndan kalma amfiteatr, Akdeniz’e paralel su kemeri ve Mısır kökenli bir dikilitaşın yer aldığı, araba yarışlarının yapıldığı hipodrom bu döneme aittir. Antik kent kalıntıları arasında dünyanın en eski sinagoglardan birini ve bir Mikveh’yi görmek, Bizans ile Roma dönemine ait kent surlarının yanı sıra gezinmek de mümkün…

Romalı mimar Vitruvius’un “Architectura” adlı eserini MÖ. 1. yüzyılda yazdı. Bu eser yüzyıllar boyu Helen ve Roma mimarisini etkiledi. Bölgede yapılan kazılarda da bu mimari anlayışın bir ürünü olan Dorik, İonik ve Korinth tarzı sütunlara rastlanmaktdır. Keza antik kentin kalıntıları arasında meydan ve yolları süsleyen Ceasar ve kentin ileri gelenlerinin heykellerinin tümünde başların eksik olması da ilgi çekicidir.

Güzergâhın sonuna doğru liman yönüne ilerleyince ufak ve modern bir yapı yer almakta; yerin dokusuna uygun bir anlayışla inşa edilmiş bir müze… Müzede, Roma’dan dönen Herod’un yokluğunda sarayda iktidarı ele geçirme girişiminde bulunan eşini ölüme mahkûm edişini, kentin inşası çalışmalarını ve annelerinin intikamını almak isteyen iki oğlunu da idam ettirmesinin canlandırıldığı bir filim izliyoruz.

Tarih açısından diğer ilginç bir bilgi de, Bosna’nın 1878’de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından işgal edilmesi üzerine, 1884 yılında Boşnak Müslüman göçmenlerin Osmanlı döneminde terk edilmiş olan Keysarya’ya yerleşmeleri ve küçük bir balıkçı köyü oluşturmalarıdır. Limana doğru ilerlediğimizde karşılaştığımız Boşnak Camii o döneme aittir.

Ralli 1- Ralli 2

Tarihi limanın karşısında, deniz kenarında öğle yemeğini yedikten sonra Harry Zachary Recanati’nin kurucusu olduğu Ralli Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Müze iki ayrı binadan oluşuyor; Latin Amerikalı sanatçıların eserlerinin ve Salvador Dali’nin 41 heykelinin yer aldığı Ralli -1çok değerli koleksiyonlar içeriyor.

İspanya Yahudilerinin Altın Çağına ithaf edilen Ralli -2’nin girişi Granada’daki Elhamra Sarayı’nı çağrıştırıyor. 12 aslan heykeli ile çevrilmiş havuzun fıskiyelerinden yayılan su sesi ortama bir dinginlik kazandırıyor. Rambam, İbn Gvirol gibi Yahudi felsefesinin ünlü isimlerinin heykelleri bu bahçede yer alıyor. Ralli 2’de 16 ve 17. yüzyıl ressamlarının Tanah’tan farklı bölümleri tasvir eden çok sayıda tabloları sergilenmektedir.

Bu müzelere giriş ücretsiz, hatta bağış bile kabul edilmiyor. Eşi Martine’in adını yaşatmak için bu kompleksi oluşturan Harry Recanati’nin ilkesi insanların sanat eserlerini herhangi bir bedel ödemeksizin izleyebilmeleri gerektiği yönünde…

Yolunuz düşerse bu inanılmaz zenginlikte koleksiyonları mutlaka izleyin derim.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page