top of page

Balat'ın ablası Korin Süryano

Birkaç gündür hüzünle yoğruldu sokaklarımız, acı bir haberle yoruldu, burkuldu yüreklerimiz.. Semtimizin en 'harbi kadını' hayata veda etti.. Korin Süryano 12 Mart günü bu dünyadan göçtü.. Balatlı olup da Korin Süryano'yu tanımayan yoktur. Balat'ta yaşayıp da Korin Süryano'nun tanımadığı yoktur.. Semtin sevgili ablasıydı o. Zaman zaman bazı kişiler için dillendirilen ünlü bir yakıştırma var ya hani 'Demir Lady' denir; Korin Süryano için bu denemez ama 'Lady Demir' denebilir.. Çünkü o acımasız ve sert değildi, sert ve insancıldı. Babadan aldığı mirası demir yumruk yapar ve o yumruğu olanca naifliğiyle haksızlıklara vururdu... Demircinin kızı demirden olur! 1960'tan beri çalışan, baba yadigarı olan demirciliği, demir ticaretini meslek edinen Korin Süryano, sertliğini o demirden, naifliğini semtinden, cesaretini kökeninden, iyiliğini ruhundan, güzelliğini kalbinden almıştı bence... Pek çok Balatlı için o bir dost ve sırdaştı, sapasağlam kişiliğinde herkes güven bulurdu. Sevmeyeni var mıydı? Zannetmiyorum ama onunla dost olmayanın bile ona büyük saygı duyduğuna eminim. Çünkü o, evet, harbi bir kadındı.. Dümdüz, dosdoğru ve olabildiğince dobra bir insandı.. İlk gördüğünde korkarsın, ilk konuştuğunda irkilirsin, sonra birden kendini rengarenk, capcanlı bir dost bahçesinde hissedesin.. Korin Süryano'nun dünyasına girmişsen, kendini en emin yerde, en güzel elde bulmuşsun demektir.. Kalbinin güzelliği yüzüne yansıyan kadın Harbi kadındı, demir gibi kadındı ama sadece bu mu? Hayır! Vurgulamakta beis yok; açık sarı saçları, masmavi gözleriyle Balat'ın en güzel kadınıydı. Rahatsızlandığı günlerde bile güzelliğini, zarafetini kaybetmemişti. Anılarımızdaki yerini de asla kaybetmeycek... Korin Süryano semtin adeta koruyucu meleğiydi de.. Balat'ı ve Balatlıları canı gibi sever ve değer verirdi. Eski ve yeni Balatlıların hem dostu hem ablasıydı. Balat halkı için adeta bir kanaat önderi gibiydi, popüler kişiliğinin yanı sıra, son derece güvenilen ve sayılan bir insandı. Deyim yerindeyse 'sözü senet yerine geçen' bir kadındı.. Balatlılar pek çok konuda ona danışır, ondan fikir alır, önerilerini dinler, 'yapma' dediğini yapmazdı.. Hayatının hiçbir anında sahteliğe tevessül etmeyen, ne düşünüyorsa aynen öyle davranan, içindeki düşünceyi aynısıyla ifade eden açık yürekli bir kadındı Korin Hanım.. Atatürk sevgisi... Cumhuriyetçiydi, Atatürk'ün büyük hayranıydı, ofis olarak kullandığı o küçük mekanda oturduğu yerin arkasındaki duvarda Atatürk posteri hiç eksik olmazdı. Onu orada her gördüğümde, "sırtınızı Ata'ya dayamışsınız, sizden sağlamı yok" diye takılırdım. "Ondan vazgeçmem" derdi. Ülkesini seven, yurduna bağlı ve cesur bir kadındı o. İnsancıl yürekli bir hayvanseverdi Hayvan dostuydu aynı zamanda, köpekleri vardı ve yanından hiç ayırmazdı. Onun bakışlarında güvensizlik varsa, köpeklerine de yaklaşamazdınız, sıcak bakarsa, köpekleri de sizi severdi.. Son yıllarda beslediği köpekler birer birer ölmüş ve iş yerinin etrafı sanki ıssızlaşmıştı.. Sonra birkaç kedi aldı çevresine.. Ama onlar da eksildi zamanla.. Sinagoglar üzerinden başlayan dostluğumuz... Korin Süryano'yu aslında çocukluk yıllarımdan beri tanırdım. Veya şöyle belirtsem daha doğru; çocukluk yıllarımdan beri görürdüm. Ama onunla karşılıklı tanışmam 1992 yılında oldu. Genç bir gazeteci olarak o yıllarda Balat sinagogları hakkında tanıtıcı bir haber yapmak istediğimi söylemiştim. Öylece dostluğumuz başladı. Semtteki sinagoglarla ilgili olarak, bir yandan onunla görüşüp bilgiler alırken, diğer yandan da arşivlerden bilgi topluyordum. Fakat tam da o süreçte kötü bir olay oldu; Balat'ın çatısı sayılan Molla Aşki civarındaki Kasturya Sinagogu'nun bir gün ansızın yıktırıldığını öğrendik. Böyle olunca, sinagoglarla ilgili hazırlamaya çalıştığım haber/araştırma yazısının içeriği de değişmek zorunda kaldı. Sinagogları tanıtmayı amaçlayan daha yumuşak bir yazı yerine, bu kez yıkımı konu alan sert bir haber yapmak zorunda kalmıştım. Kasturya Sinagogu, eski İstabul'da bulunduğu yere de adını vermiş olan çok değerli bir yapıydı. Oraya 'Balat'ın Kasturyası' deniyordu. Daha eski zamanlarda Balatlı Yahudilerin en zenginleri, manzarası harika ve havadar bir yer olan bu bölgede otururlarmış. Balat'ın çarşı içi ve civarındaki sokakların aksine, Kasturya'daki sokaklarda daha çok ahşap konaklar vardı ki halen birkaçı ayakta durabilmekte. İşte böyle zengin ve gösterişli mevkide yer alan Kasturya Sinagogu da çok özel bir ibadethane idi. Kasturya Sinagogu'nu hep dert edindi Yıkımdan sonra açılan davalar, yaşanan kavgalar, tartışmalar yıllarca sürdü. Korin Hanım bu süreci an be an izledi, peşini hiç bırakmadı. Ama elbette giden tarihi yapı geri gelmedi. Onu en çok üzen olaylardan birinin bu olduğunu biliyorum. Kasturya'nın kaybı ona büyük acı vermiş ve yerinin bir türlü gerektiği gibi değerlendirilememesi, içinde ukde olarak kalmıştı. Çok uzun yıllar boyunca otopark olarak kullanılan bu sinagogun arazisi, Kasım 2017 boşaltıldı. Sinagogun eski okul yapılarından biri çok daha önce yıkılmıştı. Diğer bina ise halen varlığını korumakta ve bugünlerde restore ediliyor. Kasturya Sinagogu arazisinin mülkiyetinin halen Vakıflar İdaresi'nin elinde olması dolayasıyla orada bundan sonra ne yapılacağı bilinmiyor. Ancak otoparkın işletmesinin kaldırılmasından sonra boş kalan arazide yeni bir proje düşünülüyordu. İşte tam da bu konuda son aylarda birkaç kez konuşmuştuk Korin Hanım ile.. Önümüzdeki haftalarda yeniden görüşecektik. Ama olmadı. Buraya kadarmış. Selaniko ve İştipol sinagoglarını da yalnız bırakmazdı Korin Suryano ile ayrıca Selaniko Sinagogu ve İştipol Sinagogu hakkında da pek çok görüşmem olmuştu. Özellikle de bundan iki yıl önce İştipol Sinagogu ihata duvarına yazılan ırkçı, nefret içerikli yazılamaları fotoğraflayıp burada yayınladıktan sonra epeyce konuşmuştuk. Hatta bana hafiften kızmıştı bile; "neden hemen bana haber vermedin" diye üzüntüsünü dile getirmişti. Ama burada yayınladıktan sonra zaten onunla da konuşmuştum. Selaniko Sinagogu hakkında da pek çok güzel düşünceleri vardı ve bu yapı ile ilgili 1990'ların sonunda gündeme getirilen kültürel nitelikli bazı projeleri destekliyordu. Ama bir türlü gerçekleşmeyen o projeleri de artık dünya gözüyle görme şansı kalmadı.. Selaniko halen harap vaziyette kaderini bekliyor. Korin Hanım'ın bu sinagog ile ilgili hayallereni belki bundan sonra gelenler miras olarak üzerine alır ve o hayalleri gerçekleştirir umarım. Yanbol onun karargahı ve iş yeri, Ahrida ise evi gibiydi Yanbol Sinagogu ise Korin Süryano'nun adeta karargahıydı.. Gün içinde vaktinin çoğu bu sinagogun bünyesindeki o küçük mekanda geçerdi. Evet, orası sanki Korin Hanım'ın karargahı ya da kaptan köşküydü! Ahrida Sinagogu ise onun göz bebeğiydi. Öylesine sakınırdı ki, Hahambaşılık'tan izinle gelen turistler bile ancak onun onayı alındıktan sonra bu tarhi yapıyı gezebilirlerdi. Uzun yıllar önce bu sinagogun kapısını bana açarak etraflıca tanıtması, benim için unutulmaz bir anıdır. Yanbol aslında onun iş yeri, Ahrida ise neredeyse evi gibiydi denebilir. Zaten oraya maddi manevi çok katkıları olmuştur. Avlu içindeki pek çok düzenlemeyi kendisi yaptırmıştı.. Onun özenli ve sabırlı çalışmalarıyla Ahrida bugün de sadece Balat'ın değil, İstanbul'un en önemli kültür duraklarından biri halinde.. Çok şey kattı Balat'ın kültür tarihine ve asla kaybolmayacak izler bıraktı bu kadim semtin sokaklarında.. Evet o çağdaş bir 'Sammas'tı Korin Süryano, yıllarca tek başına Balat bölgesi sinagoglarını hem dış müdahalelere hem de hukuki çerçevedeki karmaşık sorunlara ve zorluklara karşı savunmakta hiç duraksamadı. Yoruldu, epeyce yoruldu ama ömrünü adadığı Balat'ı ve Balat sinagoglarını hiç yalnız bırakmadı. Bu yönüyle o bir 'Sinagog Kâhyası' gibi uğaşır dururdu. Bu, Yahudi toplumlarında bir meslek erbabının da adıdır ki 'Sammas' denir.. Sinagogların her türlü işiyle ilgilenir, ufak tefek bakım ve tamir işleriyle uğraşır ve ayrıca bu mekanlarda yapılacak etkinlikleri halka duyururdu eski sammaslar.. Korin Hanım'ın Balat sinagogları için yaptıklarını düşündükçe, sammaslığı bile aştığını söylemek hiç de abartı olmaz.. Bu tarihi binaların bakımını yapar, yaptırır, turistik gezileri de organize ederdi.. Şuna kesinlikle eminim ki, eğer o olmasaydı, bugün Balat bölgesindeki metruk sinagogların durumunu dahi konuşamazdık, çünkü izleri bile kalmazdı. Son olarak da zaten Kasturya'nın daha önceden kaybolan izleri için uğraşıyordu. Acılar, ağrılar ve zamanın törpüsüne direnen bir beden ile ruh... Daha önce ayak bileğinde kırık olmuştu ve bu fena olay uzun süre onu rahatsız etmesine rağmen çalışmalarını durduramamıştı. Sonra ağrılı, yıkıcı, bunaltıcı bir rahatsızlık süreci ile savaştı. İş yerindeki son görüşmemizde onun epeyce zayıflamış olduğunu fark etmiştim. Ama o içten gülüşü, o güzel yüzünden yine de hiç eksik olmuyordu. Ömrü Balat'a adanmış, aydın ruhlu, aydınlık yüzlü kadın artık aramızda değil... Korin Süryano, Balat'ın ablası, Balat sinagoglarının koruyucu meleğiydi. Şimdi gerçekten melek oldu. Her şey için sonsuz teşekkürler sana... Nur içinde yat abla... Kaynak:Halic postası

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Adres                              : Mohrey Sigariyot 7 Bat Yam-ISRAEL
Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                          Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page