TU BISHVAT
top of page

TU BISHVAT


TU BISHVAT, Ibrani takvimine göre Shevat ayının 15.ci günü kutlanan ‘’Ağaç-fidan ‘’ bayramıdır, Ağaç ve meyve dünyasının yılbaşısı olarak da kabul edilir. Ladino dilinde bu bayrama ‘’La fiesta de las frutas’’, meyve bayramı denir.

Tu biShvat (minör) fakat anlamlı bir dini bayramdır. Çeşitli meyveler taze veya kurutulmuş olarak sofraya dizilir ve Pesah’ınkine benzemese de bir özel ritüel ile ‘’Seder Tu Bişvat’’ duaları okunur. Asgari 15 çeşit sebze veya meyvenin bulundurulması adettir. Aralarında Kuru üzüm, Kuru incir, kuru kayısı , hurma, Kuru erik gibi kurutulmuş meyveler dışında taze meyveler, nar, fındık, fıstık, ceviz,badem vs. Ve bugday, mısır, arpa vardır. Bunların bazılarında dış kısım sert iç kısım yumuşak ö bazılarında da tam tersi, dışı yumuşak fakat içinde sert bir çekirdek vardır. Kimisi ağçta kimisi toprağa yakım yetişirler. Bunun da insanın karakteriyle bir benzerliği vardır.

Tu Bişvat Yahudilikte ekolojiyi, insanın toprakla olan bağıni ve çevre sağlığına önem vermesinin önemini vurgulayan bir bayramdır. Son asırda oluşan yeni bir adet de İsrailde veya Yahudinin yaşadıği başka ülkede ağaç dikmek üzere para bağışında bulunmaktır.

İnsanın ilk yaratılışında Tanrı, insanlar İçin ve onların gelişmesi için mükemmel bir ortam hazırladı: bir bahçe - gerçekten bir meyve bahçesi. Meyve ağaçları ile çevriliydi. Ağaçlar Tora'nın tarım sisteminde önemlidir ve kutsallık yasalarına tabidir

Yahudi Kabalası da Tu Bişvat’a özel olarak önem vermektedir. Kabala, Sefarad Yahudilerinin İspanyadan kovulmalarıyla yeni bir enerji kazandı: 16.cı asırda bir grup önemli kabbalist rav’lar Galil’de Tsfat (Safed) şehrine yerleştiler ve esasen mevcut dini geleneklere mistik anlamlar getirdiler. Tevratın iki pasajında ağaçlar özel bir yoğunlukla vurgulanmaktaydı: biri Gan-eden, yani Cennet bahçesi ve oradaki yaşam ağacı (ets ahayim) tasviri, diğeri de Mezmurlar’da, "yaşam ağacı"nın bilgelikle, Tora’ yla, belki de İlahi olanla bir yönüyle eşitlenmesidir.

Yahudi düşüncesi çoğunlukla sadelikte mistik bir anlam arar ve Tanrının dünyadaki gizli varlığına işaret ettiğini kabul eder. Kabalistler, Tanrı varlığının kendisini göstermesinde kökleri toprakta, gövdesi ve dalları yükseğe doğru yönemel ve meyve veren ağaç sibolizmasıyla gösterdiğni söylerler.

İşte bu mistik yaklaşımdan, ağaçların yeniden doğuşunu kutlayan Svat ayının 15.ci gününü bir özel ‘’seder’’ile kutsamak fikri ortaya çıktı. Muntazaman sofra üstüne dizilmiş meyveler, fındık-fıstık gibi çerezler ve onların farklı renkleri bir bardak şarabın rengiyle tamamlanmış oldu. Bunların tamamı, Tanrının bahşettiği mistik dünyanın gıdalarını, bereketi ve bolluğu yanında yaşamın kutsallığını temsil etmekteydi.

Kaynaklar :

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page