Yahudi işadamları Türkiye’nin en büyük yatırım destekçileri arasında

Uluslararası yatırım çekme yarışında Türkiye’yi en iyi tanıtan, en yüksek parayı çeken, en büyük yatırımcı grupları arasında bulunan 3 şirket Yahudi 3 işadamı tarafından yönetiliyor.

2015’den bu yana ülkenin doğrudan yabancı yatırımcı potansiyeli giderek azalma eğiliminde (TCMB verileri – Milyon ABD Doları):

2015: $ 11.710 - 2016: $ 6.913 - 2017: $5.700* (öngörülen)

Tüm teşviklere, devlet kaynaklı desteklere ve Türkiye’nin müthiş potansiyeli ve enerjisine rağmen uluslararası doğrudan yatırım rakamları fevkalade düşük. Ortadoğu kaynaklı sermayedarların dışında Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’lı sanayici ve işadamları şu aralar pek Türkiye’ye uğramıyorlar.

Nedenleri mi? Ülkenin dış siyasetinde yön değişimleri ve gerginlikler, iç siyasette hukukun üstünlüğünün erozyona uğraması ve genel kaygılar.

Bu gelişmelere, azınlık mensubu ve özellikle Yahudi vatandaşlara karşı bazı medyanın olumsuz yazı ve sözleri de eklenebilir. Her ne kadar devlet katında ‘’üst akıl’’ senaryosu dışında dikkatli davranılmaya ve dini bayramlarda Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan ‘’kutlama’’ mesajları yayınlamaya devam ediliyorsa da azınlıklar (Özellikle Yahudi ve Ermeni kökenli olanlar) geleceklerinden hiç emin değiller.

Böylesine bir ortamda yurt dışında Türkiye’yi en iyi tanıtmaya devam eden ve yatırımcı fonlara ülkenin esas üstünlükleri anlatan 3 kuruluş var:

• Turkven - 2000 - Seymur Tarı başkanlığında Toplam Yönlendirdiği Fon : $ 5.0 milyar (yatırım ve kredi).

• Actera Group – 2006 - İzak Antika liderliğinde yatırımlar: $ 2.8 milyar.

• JLL Gayrimenkul – 2008 – Avi Alkaş başkanlığında Türkiye’nin önde gelen Gayrimenkul (AVM) Pazarlama ve Mülk Yönetimi.

Ne ilginç! Bu 3 yatırımcı grubun 3’ünün de başında Yahudi asıllı Türk vatandaşları bulunuyor. Hem Türkiye’yi iyi bilen ve hükümet yetkilileri ile devamlı istişare eden, hem de yurt dışında yabancı dil hakimiyetleri ve uluslararası deneyimleri ile ülkeyi iyi temsil eden 3 arkadaş.

Ankara’nın genel Batı karşıtlığına ve özellikle İsrail aleyhtarlığına rağmen bu 3 grubun başındakiler hiçbir olumsuz tesir altında kalmaksızın Türkiye’yi en doğru platformlarda tanıtma, ekiplerini profesyonellerden seçme ve yatırımcıları ülkeye davet etme alanlarında neredeyse Devletin tüm imkanlarıyla yaptıklarına yakınlaşıyorlar.

Nedeni: Güven tesis ettikleri için. Önceki yatırımlarından para kazanmış yurt dışı yatırımcılar Türkiye’nin Londra veya NewYork medyasındaki olumsuz imajına bakmaksızın yeni projeleri dinlemeye hazırlar.

Ek sermaye koymaya ve risk almaya da hazırlar mı? Onu biraz da Ankara’nın iç ve dış politikası yönlendirecek.

Not * 31.10.2017 itibariyle USD 3.641 milyar rakamından öngörülmüştür (TCMB).