Fransa'nın en prestijli edebiyat ödüllerine soykırım konulu romanlar layık bulundu.
top of page

Fransa'nın en prestijli edebiyat ödüllerine soykırım konulu romanlar layık bulundu.


Goncourt 2017 ve Renaudot edebiyat ödüllerine soykırım konulu romanlar layık bulundu.

İki ayrı jüri tarafından, her iki romancının da Hitler ile olan tek kişilik yüzleşmesi, bütün farklılıklarına rağmen, aynı titizlik ve aynı eğilmez sertliği göstermelerinden dolayı ödüllendirildi.

Eric Vuillard, Hitlerin 1938’de iktidara gelmesini ve “Anschluss”u anlattığı “L’Ordre Du Jour” (Gündem) adlı öyküsüyle, 6 Kasım’da Fransa'nın en prestijli edebiyat ödülü olan Goncourt 2017'yi kazandı.

Le Monde gazetesinde 6 kasımda Raphaëlle Leyris tarafından kaleme alınan eleştiride şu satırlara yer verildi; L’Ordre du jour, şaşırtıcı gücü sadeliğinden gelen bir kitap. 160 sayfada, "en büyük felaketlerin çoğu kez nasıl yavaş adımlarla duyurulduğunu", avrupa'nın uçuruma doğru giderken " tarihin iğrenç paçavralarının nasıl yükseldiğini", iki önemli an üzerinden anlatıyor. Birincisi, yirmi dört tane güçlü Alman patronunun (Krupp, Opel, Siemens ...) Hermann Göring ve Adolf Hitler tarafından, nazi partisinin kampanyalarını finanse etmeye davet edildiği 20 Şubat 1933'teki toplantı. Hitler toplantıdan bir ay önce başbakan olmuştu. " Sermayenin tarihindeki bu eşsiz an, nazilerle inanılmaz bir uzlaşma, Krupps, Opels ve Siemens için iş hayatında oldukça sıradan bir dönemden başka bir şey değil, basit bir fon çıkartma. Rejimden kurtulan bu şirketler ileride bir çok başka partiyi performansları oranında finanse etmeye devam edeceklerdi "diye yazar Vuillard homurdanarak. Üzerinde en çok durduğu ikinci an, Anschluss (Avusturya'nın Almanya'ya bağlanması) 12 Mart 1938'de gerçekleşmiştir.

Renaudot edebiyat ödülünün sahibi « La disparition de Josef Mengele (Josef Mengele'nin kayboluşu) » adlı eseri ile Olivier Guez oldu

Aynı gün bir başka tören Renaudot ödülü için gerçekleşti. Bu ödül Olivier Guez'e« La disparition de Josef Mengele » adlı eseri için verildi. Gazeteci ve aynı zamanda bir maceraperest olan yazar, 1949'da Arjentine kaçan latin amerikadaki eski işkenceci nazi doktorunun, 1979'da Brezilya'daki bir plajda gizemli ölümüne kadar geçen hayatını ve firarını büyük bir hassasiyetle anlatıyor. La Disparition de Josef Mengele'deki güçlü şahitlikte aynı doğruluğu buluyoruz ; kaçışın özenle yeniden yapılandırılması, savaş sonrası, en dehşet verici Nazizm figürlerinden biri : " Auschwitz'in doktoru " olarak adlandırılan Josef Mengele. Kimseyi tedavi etmeyen ama sürgüne getirilen kişileri ancak kendisinden başka kimsenin tasarlayamayacağı işkençe deneyimlerine maruz bırakan doktor. Eric Vuillard'ın kitabı gibi bu kitapta da Anschluss hakkında olan bir hikayeden çok daha başka bir şey var. Şüphesiz, Goncourt ve Renaudot jürilerinin eşzamanlı olan kararını, özellikle tarafsız kılan şey de budur.

(Le Monde yazarlarından Florent Georgesco'un 6 kasımdaki eleştiri yazısından)

Etiketler:

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page