Dünya Ekonomik Forum’un Global İndeksine göre; Alplerin eteğinde yer alan ve küçük bir ülke olan İsviçre bilimsel araştırma enstitülerinin kapasiteleri ve nitelikleri açısından, innovation indeksinin ilk sırasında yer almaktadır. Bu sıralamada, çok hareketli bir eko-sisteme sahip bulunan ABD ikinci sırada konumlanmakta…
İsrail de İsviçre gibi innovation alanındaki kapasite ve üst düzeydeki araştırma merkezleri ile üçüncü sırada yer alıyor. İsrail’de devletin yanı sıra R&D (Research and development) kuruluşları ile güçlü bir işbirliği içinde yer alan özel sektör de innovation için önemli yatırımlar yapmaktadır.
Sıralamada yer alan diğer beş ülkenin Finlandiya, Almanya, Hollanda, İsveç ve Danimarka gibi AB ülkeleri olmaları dikkati çekmektedir. Teknolojik ürünleri ile 8. sırada Japonya ve 9. Singapur gelmektedir.
Çin, Hindistan ve Endonezya da innovationa önem veren ve bu alanda başarılı olan ülkeler arasında yer almaktalar.
Innovationun önemi ekonomik kalkınmanın anahtarı olmasından kaynaklanmaktadır. Son on yılda teknoloji alanındaki gelişmeler eskiye oranla çok farklı olanaklar sunmaktadır. Yine son on yılda innovationun anlamı çok önemli değişiklikler geçirdi. Öncelikle farklı kaynaklardan yararlanan araştırmalar üniversite laboratuvarları ile işbirliği içinde çalışma sürdürmektedirler. Buna “dağıtımlı bilgi teknolojileri” de denmektedir. “Gelecek, innovation alanında varlık gösteren ülkelerindir” demek pek abartılı kaçmayacaktır.