Yastan İyileşme El Kitabı
top of page

Yastan İyileşme El Kitabı



*****


John W. James, Russell Friedman

Günçe Yayınları, 2020

231 sf.


***


Vefat, Boşanma, Ayrılık, Sağlık, Kariyer, İnanç Gibi Kayıpların Üstesinden Gelme Programı


Yas deyince ilk akla gelen ölüm üzerine tutulan yas gelir. Türk Dil Kurumu yası “ölüm veya bir felaketten doğan acı ve bu acıyı belirten davranışlar, matem” olarak tanımlar. İngilizcede mourning -yani yas tutma- olarak geçse de yas kavramı içinde keder, üzüntü, acı gibi (İngilizcede grief) duyguları barındırır. İkisinin arasındaki fark çok keskin olmamakla birlikte, ufak bir nüansla aslında değişkenlik gösterir. Biri doğan acı karşısında verdiğimiz davranışımız -yani yapma (doing)- yas tutma halimiz iken, diğeri duyduğumuz keder üzüntü duygularıdır -yani olma (being)- yas içinde olma halimizdir. Çoğu zaman acı bir kayıp karşısında ilk tepkilerimiz davranış odaklıdır. Kendimizi dikkat dağıtıcı veya farklı yöne yönlendirici uğraşlara yönlendirerek içinde bulunduğumuz gerçeklerden uzaklaştırma eğilimi taşırız. Halbuki, kayıp, istesek de istemesek de kabul etsek de etmesek de gerçeğin ta kendisidir. Bütün mesele devinim (yapma) halinden kopabilme yolunu bulabilmek ve kaybın doğurduğu keder, üzüntü, acı gibi duyguları yaşamaya -yani duygunun içinde olmaya- izin verebilmektir. Kolay olmadığı kesin!


Yastan İyileşme El Kitabı, yas kavramını daha kapsamlı irdeleyen rehber niteliğinde bir kitaptır. Salt ölüm sonucunda yaşanılan kaybın değil, boşanma, ayrılık, sağlık, kariyer veya inanç kaybı sonucu meydana gelen duyguların da aynı derecede keder, üzüntü ve acı doğurduğunu öne sürer. Okuyucu kolaylıkla sayfaların içinde kendini bulabilir. Zira yaşamımız boyunca saymakla bitmeyen kayıplar geçmiştir başımızdan: sevdiklerimizden ayrılmışızdır; aşk acısı yaşamışızdır; evimiz yurdumuzdan kopup yeni bir yerde yeni bir hayata başlamışızdır; zorunlu veya isteyerek iş değişikliğine gitmişizdir; evlenerek veya çocuk sahibi olarak hayatımıza yeni aile fertleri getirmiş ve alışık olduğumuz düzenimizden vazgeçmişizdir; sağlık sorunları sonucunda bazı yeti veya uzuvlarımızdan vazgeçmek zorunda bırakılmışızdır; inanç sistemimizi ve değer yargılarımızı kökten değiştirmek zorunda kalmışızdır… Daha da sayabiliriz…


Asıl ilginç olan, saydığım örneklerin tümü sevdiğimiz bir kişinin ölümü kadar felaket niteliğindedir ve sonucunda doğan acı eş değerdir. Ne var ki ne vefat arkasından ne de yukarıda saydığım kayıplar arkasından duygularımızı yaşamaya, onları derinlemesine tüketmeye ve içinden çıkmaya izin vermediğimiz gibi, çevremizdekiler de aynı şekilde söylem ve davranışlarıyla ihtiyacımız olan alanı açmamaktadırlar. Onun yerine ne mi yapıyoruz? Kendimize izin vermek yerine “kendini kötü hissetme, kaybı yenisiyle telafi et, yasını yalnız yaşa, zamanla geçer, başkaları için güçlü ol, kendini meşgul et” gibi mesajlarla besleriz kendimizi. Çevremizdekilerin yansıması da çok farklı değildir. Bizi keder ve acı içinde görenler ne söyleyeceklerini bilemezler, duygularımızdan korkarlar, konuyu değiştirmeye çalışırlar, mantığa vurmaya çalışırlar, bizi duymaz veya görmezler, ölümle ilgili konuşmak istemezler, yasın içinde olmayı psikolojik bozukluklarla karıştırırlar, umudumuzu ve inancımızı korumamızı isterler.


Ayrılık anksiyetesine sahip bir kişi olarak yıllarca ayrılıkla ilgili duygularımla baş etmeye uğraştım. Çok ilginç ki, bu kitap karşıma çıktığında her şey çok daha anlam kazanmaya başladı. Geçmişte yaşadığım kayıplardan vazgeçişlere kadar, birçoğunun yas (grief) duygusunu, keder ve acısını tümüyle yaşamaya izin vermemişim ki, meğerse kümülatif halde içimde taşıyormuşum. Bu Yastan İyileşme El Kitabı ile adım adım içimde saklı tuttuğum bilgileri, mesajları, geri beslemeleri teker teker içimde ayıklamaya başladım.


Özetle, bu kitap yasın her türlüsünün -sağlık, ayrılık, kariyer, vs.- beş aşamasından (reddetme, öfke, hesaplaşma, depresyon, kabul etme) geçmeye ve kayıplarımız karşısında daha güçlü değil, olabileceğimiz kadar iyi olmamıza yardımcı olacak bir rehber.


Son söz: Bu yazım, kitabı mutlaka okuyun tarzında tavsiye niteliğinde olmaktan çok, “bana iyi geldi, belki siz de faydalanırsınız” tarzında tanıtım amacını taşımaktadır. Dilerim memnun kalırsınız…


Sevgilerimle.

Dr. Shirli Ender Büyükbay

10 Ağustos 2022
















Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page