Bugün 29 Ekim 2023, Cumhuriyet’in 100. Yıldönümü. Külliyede verilen davete icabet eden Hahambaşı Haleva beklenmedik hareketle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kollarından tutup bir şeyler anlattı. Sırada bir hayli kişi varken dahi Hahambaşı israrla konuşmasına devam etti. Şu anda ne dediğini bilmiyoruz, birkaç gün içinde çözülür. Belliki Haleva Erdoğan’a olan yakınlığından yararlanarak derdine deva talep etmiş olabilir.
Benim tahminim şöyle: Değerli Cumhurbaşkanım, cemaat üyelerim endişe içindeler. İsrail’in yaptıklarından biz sorumlu değiliz. Ne olur, retoriğini biraz hafiflet. Türkiye Yahudileri bu vatanın ana unsurlarından biridir, 530 yıldan bu yana. Hiçbir zaman bu topraklar üzerinde egemenlik iddia etmedik, ayrıcalık aramadık, askerlik yaptık, bize tanınan vatandaşlık haklarımızından fazlasını istemedik, hakkımıza razı olduk.
Özellikle bir gün önceki Büyük Filistin Mitinginde Erdoğan’ın İsrail’i “örgüt” olarak küçümsemesi, “siz öldürmeyi gayet iyi bilirsiniz” söylemini tekrarlaması, 70 yıldır Batı ittifakının bir üyesi olmasına rağmen Amerika ve Avrupa’yı “ahlaksızlık” ve Türkiye’nin aleyhine dolaplar çevirmekle suçlaması, Batı’nın desteği olmasa İsrail’in 3 gün içinde çökeceğini iddia etmesi…tüm bunlar son iki yılda hem İsrail hem de Batı’nın önde gelen ülkeleri ve şirketleri ile yeniden diyalog kurma planını yerle yeksan etmişe benziyor.
Bu saatten sonra, Türkiye’nin Batı’nın kurumları ile ilişkisini düzeltmesi beklenir mi? Yoksa Erdoğan, gene halkına verdiği şerbetin iç siyaset oyunu olduğunu, Erbakan ve Davutoğlu’nun arkasından dolanıp “Gazze’yi yeteri kadar savunmuyorsun” suçlamasını boşa çıkarmak için yaptığını, Batı ile iyi geçinme siyasetinin değişmeyeceği israrı yeniden güven kazandırır mı?
Türkiye, Erdoğan önderliğinde, 10 yılı aşkın süredir Batı’nın ilkelerinden sapma yolunda ilerliyor. Kanıtlar çok: Rusya’dan S-400 alma, arada bir Şangay paktına girme çağrıları, Avrupa ile ilişkileri kopma noktasına getirecek hukuk dışı uygulamalar, özgür medya alanını daraltma, Mali Eylem Görev Gücüne göre gri listeye alınma, hatta 150 yıldır Batı’da kabul görmüş ekonomik saptamaların aksini uygulayarak enflasyonu patlatma ve nihayet Hamas’a arka çıkarak Amerika ve Avrupa ile kesin ayrışma.
Oysaki Türkiye Yahudileri için Batı toplumunun parçası olmak vazgeçilmez şart: Antisemitizme karşı alınan tavır ve kendini güvende hissetme kaçınılmaz gerekler. Amerika ve Avrupa ile kavga eden hiçbir ülkede Yahudiler kendilerine gelecek göremiyorlar. Tek istisna olan Rusya’da dahi giderek azalan Yahudi nüfus bunun göstergesi.
1950’den bu yana Yahudiler Türkiye’de güzel zamanlar geçirdiler. Hayatlarını kurdular, çocuklarını iyi yetiştirdiler, işlerini genişlettiler, seyahat ettiler, sık sık yurt dışına gidip geldiler…Necmettin Erbakan dönemi dışında güvenlik açısından rahatsızlık duymadılar.
Bugün de özel bir alarm çalmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye Yahudileri ile ilişkileri en üst seviyede. Arada bir nümayişler dışında kimse rahatsız değil. İslam ülkeleri arasında, Fas hariç, Yahudilerin devlet tarafından el üstünde tutulduğu yegane örnek.
Fakat gelecek ne gösteriyor? Çocukların eğitimi, yaşamı nasıl gelişecek? Sayfiye yerlerinde oturup değişen ortama “bizi ilgilendirmez, biz iyiyiz” diye mi cevap verecekler? 7 Ekim katliamının onları derinden yaralamasına karşın bazı Türklerin “ama İsrail de bomba atıyor, hatta hastaneleri hedef alıyor” demesine yanıt yetiştirme fakat ikna edememeyi ne kadar devam ettirecekler?
Açmaza düştüm! 70 yıldır sevdiğim, dilini ve kültürünü kucakladığım, işler kurup istihdam yarattığım, yurt dışından yatırım çekerek ülkenin daha da ilerlemesine naçizane katkıda bulunduğum, yüzlerce gence cesaret aşılamak için arkadaşlarımla birlikte her yanını gezdiğim ülke…vah Türkiyem vah!
Not* : İstanbul’lu arkadaşlarım, beni tanıyan ve tanımayanlar, bu yazımdan rahatsızlık hissedebilirler. Sözüm benim kuşağa değil, gençlere ve gelecek kuşaklara. Ülkenin girdiği parkur 5 - 10 yıl içinde düzelirse, haklısınız. Yok eğer, bu yolda kalırız diyorsanız…
IYT dip not :
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.
Kommentare