top of page

Sessizliğin Sesi – Israel’deki Manastırlar ve Şarap Bağları




Freetours’tan aldığım keyifli bir geziye katıldım. Israel’in içindeki kültürel ve dinsel mozağiye verilen değeri her gördüğümde bir kez daha gurur duyuyorum. Hoşgörü kelimesinin altına sığınmadan, her türlü haklarına devlet olarak izin verilmiş olmasını takdirle izliyorum. Türkiye’de azınlık bilincinde yetişmiş biri olarak bu özgürlüğü görmek gerçekten etkileyici. İlk fırsatta bu geziye katılmanızı yürekten diliyorum.


Gezinin ilk manastırı Latrun’daki Sessiz Keşişler Manastırı

Latrun benim için bugüne kadar 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda İsrael Savunma Kuvvetleri tarafından ele geçirilip Kudüs'e giden ana yolu güvenli hale getiren yerin adıydı. Savaş tanklarının sergi alanı. İlk defa bugün bölgeyi bir başka gözle ve hislerle gezdim.


"Latrun" adı, La Tour des Chevaliers ("şövalyelerin kulesi") adı verilen 12. yy dan kalma bir kaleden geliyormuş. Daha sonra gezginler, ismin Latince latro (hırsız) kelimesiyle bağlantılı olduğuna inandılar ve bölgeyi İsa'nın yanında çarmıha gerilmiş "iyi hırsızın" evi diye adlandırdılar.


Ayalon Vadisi'nin muhteşem manzarasına sahip bir tepede yer alan manastır, 1890'da inşa edilen Fransız Trappist rahipler tarafından inşa edilmiş. Bina, Bizans ve Gotik tarzların tüm heybetiyle huzurlu bir bahçenin icinde karşınızda beliriyor. Manastırı çevreleyen manzara ve üzüm bağları büyüleyici. Yaşayan rahipler, ziyaretçilere şarap ve zeytinyağı satanlar ve dua saatleri dışında sessizlik yemini etmişler. Bunun da hikayesi Kral Süleyman dönemine uzanıyor, kendisinin ima ettiği gibi; Dilin sözleri yaşam ve ölümle donatılmış, ve dikkat edilmezse yasak meyva gibi bizi cennetten men edecektir. O yüzden konuşmasan daha iyi diyerek sessizlik yemini etmişler.


Manastırda yaşam üç temel ilkeye dayanıyor: dua, emek ve tefekkür. Keşişlerde aynen bu şekilde bir yaşam sürüyorlar. Ürettikleri şarap ve zeytinyağı Domaine de Latroun'u İsrael'deki en eski şarap imalathanelerinden biri haline getirmiş. Tüm bu ürünler manastır dükkanından satın alınabilmekte.


Sessizliğin bozulduğu tek yer mükemmel akustiği ile Tanrı'nın Annesi Kutsal Meryem Ana'nın onuruna yapılan tapınak. Katı ve ciddi ilahi ayinlere ek olarak, burada yılda birkaç kez geleneksel klasik müzik konserleri düzenlenmekte. Içerideki beyazlık insanın içini ürpertirken, evrende bu kadar kötülük varken saflık nerde gizli diyesiniz geliyor



İkinci durağımız Moni Şarap Bağı (*)


Aratol ailesinin Moni Şaraphanesi, 1995 yılında ölen oğlu Moni'nin anısına kurulmuş. Beit Shemesh şehrinin ve yamaçtaki üzüm bağlarının karşısında yer almakta. Ailenin babası zeytin tüccarı olan Shakiv Aratol, 1980'lerin başında bölgeye gelip aşık olur ve araziyi kiralar. 200 dönüm üzüm bağı, 200 dönüm zeytin ağacı diker. Kalan alanlara da kayısı ve badem ağaçları. Yıllar boyunca tüm aile tarım çiftliğinde ve şaraphanede çalışmış. Şarap imalathanesini 2000 yılında kurmuşlar. Bizleri duvarları kireçtaşı ile kaplı mahzende ağarlıyorlar. Masada ekmek, zeytin yağı, zeytin ve tadımlık şarapları koymuşlar. Rehber hikayeyi anlatırken birden aklıma Trakya bağları geliyor. İçimde bir hüzün.


Cumartesi günü açık olan ender şarap bağının bahçesi tıka basa insan dolu. İçerde fix fiyatla peynir tabağı, şarap ve bardaklarınızı alıp Emek vadisine karşı keyifin tadı karşı konulamaz güzellikte.


Hemen ardından şaraphanenin bahçesindeki Regina Palestina manastırını geziyoruz.


Bu manastırda sadece rahibeler var. Bizi burada Rahibe Sarafina ağırlıyor. Şili’den gelmiş 5 sene önce bu manastıra. Çatlak patlak ibranicesiyle bize kendi hikayesini, nasıl rahibe olduğunu anlatıyor.


Bina 1927 yılında Kudüs Latin Patriği Luigi Barlassina tarafından kurulan manastır bir inziva merkezi olarak işletiliyor. Bizleri kilisesinin cephesinde Latince "Reginæ Palæstinæ" (**) "Filistin Kraliçesine" yazısı ve 6 metrelik bir Meryem Ana heykeli karşılıyor. Heykelin boyutları bir anda sizin İsrael topraklarında olduğunuzu unutturacak büyüklükte. Kilise tavanı, 280 farklı dilde yazılmış Meryem Ana duasının ilk sözleriyle süslü. Bugün manastırda çeşitli milletlerden yaklaşık 15 rahibe yaşıyor. Manastırın içindeki odalardan birinin adı beni heyecanlandırıyor. Ephessus. Tarihin başlangı, Türk toprakalarına selam olsun. Manastırın girişindeki dükkanda rahibelerin eserleri sergileniyor. El yapımı seramikler, ikonlar, aromatik ve tıbbi yağlar ve reçellerle çikolatalar bulacaksınız. Buradan sonra gideceğimiz piknik için portakal reçelini kapıyoruz hemen.


Ardından son durağımız olan Beit Gemal Manastırını ziyaret ediyoruz.


Dedim kesin Osmanlılar kurmuş burayı Cemal’den kaynaklı ama öyle değilmiş. Beit Gemal adı, Arapça'da güzellik evi demek ve geçmişte burada var olan bir Arap köyünün adı. Hristiyan geleneğinde Kfar Gamla veya Gamaliel olarak bilinir ve Rabi Gamaliel 'nin mezar yeri ile özdeşleştirilir. Hristiyanlar ayrıca Rabi Gamaliel'in Hristiyanlığa geçmeden önce Aziz Paul'un öğretmeni ve akıl hocası olduğuna inanırlar.

Rabi Gamaliel'in rahip Lucian'ı rüyasında göründüğü inancı ve Aziz Stephen'ın mezar yerinin Beyt Gemal'da bulunması bu bölgede bir Bizans kilise yapılmasını gerektirmiş, adı da Beit Gemal olmus.


Sürprizli bir kilise burası. Kilisenin içine girdiğinizde nefesinizi tutun çünkü göreceklerinizden müthiş etkileneceksiniz. Kilisede İsa'nın hayatından önemli olayları tasvir eden vitray pencereler, duvarlardaki Hristiyan hikayeleriyle ilgili noktalama tekniğiyle resmedilmiş mozaikler sizi büyülüyor. Ayrıca konser salonunda cumartesi günleri klasik müzik konserleri düzenleniyor.


Buranın sürprizli olduğunu söylemiştim. Her iki tarafında yeşil alanlarla çevrili güzel bir yolun sonunda, ülkenin ilk meteoroloji istasyonunu bulacaksınız. Manastırda bulunan bu istasyon 1919'da Salesian (***) rahipleri tarafından kurulmuş ve keşişler tarafından bugüne kadar resmi meteoroloji istasyonu olarak ölçümler yapılıyor.


Bahçedeki zeytin ağacı ise Israel’in en yaşlı ağacı.

Çevresi piknik için harika bir yer olan kilisenin civarında bir yere kurulup aldığımız şarapları açıyoruz. Politikada olduğu kadar şarapta da çok etnik merkezliyiz. Nüfusun %20'si İsrael’li Araplar ve kaliteli şaraplarıyla pazara renk katıyorlar. Anlayacağınız üzüm siyasi ayrılıklardan habersiz. Kosher olan tüm şarapların yanında non Kosher üretimlerini görmek farklı düşüncelere sevk etti hepimizi sonuçta içilen şarap kutsal ama kimin için kutsal tarafı bir hayli muğlak.


https://www.tiuli.com/guided-tours/free-tour Geziler ücretsiz, sadece rehbere bahşiş üzerine kurulmuş, 3 saatlik programlardan oluşuyor. Son derece keyifli olan bu turu iteden denkleştirmenizi tavsiye ederim.

(*) 1854'te rahip St. John Bosco (Don Bosco) tarafından kurulan Salesian Society, fabrikalarda uzun saatler çalışan gençlerin sefaleti ve terk edilmişliğinden etkilenerek kurduğu gençlik kulübü.

(**) 2005'ten beri tüm şaraplar “Kosher Mehadrin” dir.

(***) Rahibeler, Salı-Cumartesi günleri 10:30-17:00 saatleri arasında manastırda ziyaretçi ağırlıyor.






Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                       Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page