top of page

Ordu övgü ve kadınlar




 

Riva N. ESSEMİNİ

 

 

 

Bu yazıyı hazırlamaya başlarken tarihler 8 mart kadınlar gününü işaret ediyordu. Bu sene bu konuda yaptığım tek paylaşım 150 günden fazladır Hamas’ın elinde rehin tutulan 19 kadın başta olmak üzere sevdiklerini bekleyen eşler, anneler ve İsrael’in tüm cesur kadınları içindi. Dualarım tüm bu kadınların en kısa zamanda gözyaşlarınin endişelerinin bitmesi için...


Bu yazı Perek Şira- yaratılanların gözünden Yaratıcı’ya övgüler bölümünde yer alan duaların kadını Hana peygamber ile ilgili... Hana bir peygamber olmanın yanında, bir kadındı. Kadın olarak anne olmayı, çocuk doğurmayı arzuluyor; ancak çok uzun bir süre bu mutluluktan mahrum kalıyor. Anne olma arzusundaki duası, peygamberlik anlamında çok güçlü bilgileri içeriyor. Gemara Brahot'da, Hana'nın duasını nasıl şekillendirdiğini öğreniyoruz. Tanrı'ya şöyle soruyor: “Dünyanda yarattığın tüm orduların başında olan, bana bir oğul veremez misin? "


Roş Aşana'nın ilk gününün Aftara'sında Hana, Tanrı'ya, A-şem Tsevaot - Orduların Tanrısı ünvanını verir. Gemara bize, dünyanın yaratılışından Hana'nın bu duasına kadar hiç kimsenin Tanrı'yı bu ünvanı vererek onurlandırmadığını söyler.


Midraş (Pessikta Rabati), Hana'nın ısrarını daha da detaylandırır ve duasında şunu söyler: Dünyanın efendisi, göklerde bir ordu ve yeryüzünde bir ordu vardır. Acaba hangisine ait olduğumu merak ediyorum. Göksel ev sahibinizin bir parçası olsaydım, yememeli, içmemeli, doğurmamalı veya ölmemeliydim. Sonsuza kadar yaşamalıyım aynı melekler gibi.


Ve eğer yeryüzündeki orduya aitsem, sadece sana hizmet etmeli, yiyip içmemeli, aynı zamanda doğurmalıyım.... Tanrı ona şöyle cevap verdi: "Ordularımın büyüklüğünden bahsettiğin için, yeryüzündeki ordumun bir parçası olmayı gönülden istediğin için ben de senin ordularının büyüklüğünü, torunlarının büyüklüğünü ilan ediyorum."


Hana, yukarıdaki orduların (melekler) ve aşağıdaki ordunun (insan dünyası) görev dağılımını anlatan ve bu şekilde insanın bu dünyada “Tanrı'nın ismini yaşatan, hareketleriyle, sözleriyle onu var edebilme gücüne sahip olduğunu onaylayan bir inanış ve yaşayış şeklinin ilk adımlarını attı.”

Hem fiziki hem ruhani cephelerde devam eden zorlu bir savaştayız. Kadınlar olarak dualarımız, kendimize eklediğimiz küçük mitsvalarimiz ve daha iyi insanlar olma niyetlerimizle Tanrı'nın övüldüğü bir barışın gelmesini istiyoruz



Her birimiz hem gökleri hem yeryüzünü sevinderecek hareketlerimizle dengede olabilelim ve Adar ayının başlamasıyla birlikte sevinçlerimizin artmasını deneyimleyelim.








Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page