Beş yıl sonra olacağın insan, tamamen bu gün okuduğun kitaplara, izlediğin filmlere, dizilere, zaman harcadığın insanlara, tükettiğin gıdalara, alışkanlıklarına ve giriştiğin konuşmalara göre
şekillenecek." Şimdiye kadar fena gelmedik!
Ama önümüzdeki yıllar için kendimle çok çabalıyorum!
Kendimle çok çalışıyorum!
‘Hanukkah’ ışıklar ve mucizeler bayramı bir adım ötemizde, kocaman bir 365 günü ise hemen hemen devirdik sayılır, birazdan hoşçakal 2022 deyip, bayrağı 2023 yılına devretmemize çok az bir zaman kaldı.
Bayramlar, yeni gelen yıllar, doğum günleri bizlere ‘Hele biraz dur bakalım, ve geçirdiğin zamana bir göz at, kendine, çevrene, insanlığa neler kattın, olumlu olumsuz neler yaptın’ diye bizi sorgu
suale çeken zamanlardır.
Konuşmanın ana teması ‘Peformance yani Başarı’ idi!
İşte tam da bu zamanda okulumuz ‘Fransısacıon’ ile gittiğimiz bir konferansta ki, bu hem benim hem sınıf arkadaşlarımın Fransızca olarak dinleyip, konuyu anlamaya çalışacağı ilk konferans olacaktı.
Hepimiz konferans salonunda konuşmasını izlemek üzere yerimizi aldığımızda, karşımızda, bize dünümüzü, bugünümüzü ve yarınımıza anlattığı hayat hikayesi ile ışık tutttan. bomba gibi yakışıklı bir konuşmacı bulduk,
Patrick Côté, 42 yaşındaki Kanadalı, başarılı, profeyonel, karma dövüş sanatçısının bizlerle paylaştığı inişli çıkışlı hayat hikayesini anlattığı konuşmadan başlıklar paylaşacağım bugün sizlerle.
Konuşmacı, Patrick Côté, 2002'den 2017'ye kadar profesyonel olan, belki de en çok UFC'deki 21 maçlık kariyeri ile tanınınan emekli bir dövüş sanatçısı.
Patrick Côté konuşmasını ‘Başarılı olmayı seviyorum’ diyerek açtı.
Başarısız olmaktan korkmayın diye devam etti. Başarıya giden yolda defalarca yenildiği hikayeleri anlattı bize, yenilgi hikayelerini dinledik, ve sonra nasıl ayağa kaltığını anlattı, başarı yolunda şans faktörünün olmadığını, başarının sırrının çalışmaktan geçtiğinden bahsetti.
Cesaretli olun dedi, cesaretli olmaktan bahsetti.
Şans yok, dedi Hazırlık hazırlık, ve çok çalışma ve tutku var dedi.
‘Tutku’ Ne yaparsanız yapın tutku ile yapın dedi.
İnanmak, çok çalışmak, tutku, fedakarlık, antreman diye özetli başarılı olmanın sırrını.
Bizler birer ağaç gibiyiz dedi. Kendinizi toprağa köklerini salmış bir ağaç gibi düşünün, dalları ile gökyüzüne uzanan bir ağaç gibi…
Ve benim asla Asla ‘B’ planım olmadı, her zaman ‘A’ planım vardı, ya olacak, ya olacak ve hep A planım üzerinde çalıştım dedi.
Kontrol ettiğimiz şeyler ve kontrol edemediğimiz şeyler vardır hayatta dedi.
Trafiği kontrol edemeyiz, ama kendimizi eğitmeyi geliştirmeyi, hayat sınavına hazır olmayı kontrol edebiliriz, dedi.
Covid’I kontrol edemezdim, ama Covid zamanını bunalımla geçirmek yerine kendi kendine İspanyolca öğrenerek Covid zamanında evde geçirdiği zamanı değerlendirdiğinden bahsetti.
Ve egoist olmayı öğrenmek.
Evet, ve benim konferansta en çok sevdiğim cümlesi ise ‘Egoist’ olmayı öğrenin cümlesi oldu.
Eğer dedi kendinize öncelik vermez iseniz, kendinizi mutlu etmeyi bilmiyorsanız, etrafınıza da pek faydanız olmayacaktır ve etrafınızı da mutlu edemiyeceksiniz dedi. O nedenle önce kendinize öncelik verin, ve mutlu olmayı öğrenin ki etrafınız da sizin mutluluğunuzdan pay alabilsin dedi.
Ve sonra düşündüm, bizim toplumda ve özellikle, şark toplumlarında egoist kelimesinin toplumda pek itibarı yoktur.
‘Egoistin biridir’ tamlaması hepimizin kafasında egoist olmanın iyi bir karekter özelliği olmadığı kanısıdır.
Açık söylemek gerekiyorsa, Patrick Côté’nin konuşmasını dinleyene kadar benim için de ‘Egoist’ kelimesinin pek itibarı yoktu.
Ama konferanstan sonra bu kelimeyi tekrar gözden geçirdim, ve kelimeye haksızlık yapıldığını düşündüm. Tabii herşeyin fazlası zarar ama dozunda egoist olmanın kimseye bir zararı yok…
Yeni yıl ve Hanukah için aldığım en önemli kararlardan biri, egoist kelimesine yüklenen olumsuz algıyı kafamda değiştirmek ve kendime biraz daha fazla öncelik vererek mutlu etmeye çalışmak.
Mutlu bireyler, mutlu aileler ve mutlu toplumlar…
Sevgiler...
.
RahelÇela Behar
Comments