Hatırlarım gençliğimizde geniş çevremde bir önyargı vardı.
Kolej eğitimi (RA,RC, ACG gibi) alanlar yeniliklere daha açıktırlar, ezberci değillerdir, ezberleri bozarlar, ”kutu dışı düşünmeyi” bilirler, ilericidirler diye. – örneğin eğitimini Fransız okullarında alanlara oranla.
Gerçekten de tanıdığım çoğu Kolejli hanımlarda bu özellikleri gözlemlemişimdir.
Bense bu ortamda sekizbuçuk sene okumama rağmen tutuculuğumu bir türlü terk edememişim anlaşılan.
Geçenlerde ailevi bir toplantıda dünürlerimizin gençten yeğenleri de ordaydı. Çoktandır görmediğim bu gençler çocuklarıyla geldiler. Ben artık yaş vermekte çok zorlanıyorum. Herhalde üç veya belki de dört yaşında ufaklık. Tabii artık isim, giyim veya saçtan cinsiyeti de belirleyemediğimden çocuğa İbranice hitap etmelerini bekledim merakla. Erkekmiş.
Dikkatli okuyucumdan “niye merakla? ” diye bir soru bekliyorum yazımın bu kısmında.
Anlatayım.
Çocuğun ayak tırnakları ojeyle koyu maviye boyanmıştı.
Çocuklara oje sürülmesinden oldum olası nefret etmişimdir.
Ne yalan söyleyeyim üç yaşındaki erkek çocukta koyu mavi renk ojeye bayıldım diyemeyeceğim.
Dedim ya körolası tutuculuğum beni rahat brakmıyor.
Bir diğer güncel olay da hamile babanın durumu. Yanlış okumadınız. Hamile baba!
Olay şu:
Bir hanım kızımız kendini daha çok erkek hissetmiş. Cinsiyet değiştirerek erkek olmuş.
Eskiden kütüphaneye gidip kitap değiştirirdik. Şimdi doktora gidip cinsiyet değiştiriyorsunuz. Şaka bir yana gerçekten kendini erkek hisseden bir kadının ameliyatla erkek olmasına hiçbir itirazım yok. Doğa onu böyle yaratmışsa, bunu düzeltmeye çalışmasına hiçbir itirazım olamaz.
Ama be kardeşim erkek olmuşsun artık kendi isteğin ve seçiminle, şimdi kadın olarak çocuk doğurmanın ne alemi var???
Bu yaratık hiç düşünüyor mu ki çocuğu arkadaşlarına “beni babam doğurdu” dediğinde ne gibi tepkilerle karşılaşacak?
Bu olay dünyada bir ilk mi bilmiyorum.
Ama eminim bütün çarpık trendler gibi bu da yaygınlaşacak. Değişik olmak, farklılık yaratarak şöhret olmak, bu şöhreti paraya çevirmek günümüzün yaygın akımlarından.
Kurusun bu tutuculuğum ama küçük çocukların eğitiminde gösterilen bu kadar serbesti, bu kadar değer eksikliği, doğal olanı veya toplumun koyduğu en temel kuralları bu kadar hiçe sayma, ne yalan söyleyeyim bana ters geliyor.
Kolej beni affet!
Comments