Benim Aşım Seninkini Döver

Ada sokaklarında ya da mahalle arasında iki erkek çocuğunu (erkek diye özellikle belirtiyorum, kızların kavgaları daha cazgır olur) kavga ederken izleme fırsatınız oldu mu hiç? Kavga çıkmaza girdiğinde, yumruklar devreden çıktığında ve artık söylenecek söz kalmadığında, çocuklardan biri haykırır: “Benim babam, seninkini döver!” Ne kadar naif bir koruma kalkanı değil mi? Ne yapsın çocukcağız, bütün kozlarını denemiş, olmamış. Son çare olarak, babaları yarıştırmak kalmış.

İşte bunun Türkçedeki adı: Sidik Yarışıdır. Bu tuhaf ve gereksiz çekişme yıllar içinde çok farklı ortamlarda, çok değişik şekillerde karşımıza çıkar. Bir nevi hava atma aracıdır aslında. Benim arabam daha yeni model, benim saatim daha pahalı, benim cep telefonum en son çıkan versiyon, benim evimin manzarası daha güzel vs. Hatta her zaman para ile doğrudan bağlantısı olmak zorunda bile değildir. Bazen karşımıza, benim karım daha havalı, benim kızım daha akıllı, benim oğlum daha başarılı şeklinde de çıkar.

Sidik yarıştırmanın her alanda karşıma çıkabileceğini tahmin ederdim de, Covid-19 aşılaması konusunda “Biz zaten Biontech olduk, kesinlikle en iyisi o…” benzeri bir cümle ile karşılaşacağım aklıma gelmezdi. Şimdi biliyorsunuz, dünya genelinde uygulanan 5 aşı var. Bunlar: Biontech, Sputnik V, Moderna, AstraZeneca ve Sinovac. Türkiye’de şimdiye kadar 19 milyonun üzerinde doz aşı yapıldı. Bunların büyük bir çoğunluğu Sinovac - bir başka deyişle “Çin aşısı”. Ancak bundan kısa bir süre önce, 2.8 milyon doz Biontech aşısının getirildiği haberi geldi ve insanlar bir anda bedava Rolex ya da IPhone 12 dağıtılıyormuşçasına, kendilerini Biontech aşı sırasına “yazdırma” telaşına kapıldılar.

Bu telaşın arkasında yatan önemli sebep, elbette ki “en etkili” olarak lanse edilen aşıyı olma arzusuydu. Ama bir sebebi de, insanların yurtdışı aşı turlarına yazılıp dünya paralar harcayarak olabildikleri aşıyı “ücretsiz” vurdurmanın havasını, Çin aşısı olmuş olanlara atabilmekti. “Hadi canım abartıyorsun!” diyenleriniz çıkabilir, ama çoğunuzun bana hak verdiğini biliyorum. Malum bu aralar seyahate çıkamıyoruz, konsere ya da havalı restoranlara uğramak rüya oldu, Instagram’a post ettiğimiz fotoğraflar kısır döngüne girdi, kendimizi gösterebileceğimiz mekânlar da kısıtlanınca… Ver elini aşı markası üzerinden atılacak havalar!

Sözüm İsrail’dekilere değil, sakın yanlış anlaşılmasın. Orada istisnasız herkes Biontech aşısını oldu, bitti. Benim derdim, aşı markaları arasında seçme şansı olup da, “kendisininkini” üstün görenlerle. Hiç mi aklınıza gelmiyor, bazılarının Sinovac’ı tercih edebilecekleri? Hiç mi düşünemiyorsunuz bazılarının bu kadar yeni keşfedilmiş bir teknolojiye sıcak bakmadıkları? Hiç mi akıllıca gelmiyor, her insana farklı bir aşının tavsiye edebileceği? İşte sidik yarışının zararları, tek amaç üstünlüğünü kanıtlamak olunca, sebep aramıyor insan.

Demem o ki, tüm aşıların 1. ve 2. faz sonuçları güvenli. Yani yan etki açısından hiçbir aşıda önemli bir risk söz konusu değil. Bu nedenle en kısa sürede ulaşabileceğiniz hangi aşı mevcutsa onu olun ve lütfen diğer markayı vurduranlara büyüklük taslamayın.