top of page

Allesandro Manzoni: NİŞANLILAR



Sara Yanarocak

Allesandro Manzoni, Nişanlılar’da okuyucuyu 17. yüzyıl İtalya’sına, İspanyol işgali altındaki Lombardiya bölgesine götürüyor. Bu tarihsel akışların içinde, Renzo ve Lucia isimli roman karakterlerin serüven dolu kavuşma hikayelerini yerleştiriyor.

İtalyan edebiyatı tarihinde adı Foscolo ve Leopardi ile birlikte romantik akım yazarı olarak anılan ve bu akımda önemli temel taşlarından olan Manzoni, 19. yüzyılın öncü yazarlarından. Öncü olmasını da, diğer birçok özelliğinin yanında, İtalyan edebiyatında ilk defa tarihi roman yazmış olmasına borçlu.

Manzoni’nin I PROMESSI SPOSI adlı özgün adıyla yazılan, Nişanlılar adıyla tercüme edilen şaheseri, okuyucuyu 17. yüzyıl İtalya’sına, İspanyol işgali altındaki Lombardiya bölgesine götürüyor. Ayrıca, eserini tarihi kılabilmek için yıllar boyunca dönemin arşivlerini tarıyor, belli başlı tarihçilerden ve roman yazarlarından alıntılar yapıyor. Metni üzerinde bir tarihçi titizliğiyle çalışıyor, yeri geldiğinde hadiseler üzerine okurla da diyalog kurarak bunları tartışmaya açıyor ve böyle tarihsel arka plan üzerine, Renzo ve Lucia isimli kurgu karakterlerinin serüven dolu kavuşma hikayesini yerleştiriyor.

Her ikisi de ipek dokumacılığı işiyle uğraşan birer köylü olan sevgililerin maceraları, dönemin olayları ile iç içe… Hikayenin ana kahramanları denebilecek iki sevgili, Manzoni’nin ilahi adalet inancının bir bakıma örnekleri olarak göze çarpıyor. Zorluklar karşısında yılsalar da kötülüğün Tanrı’dan geldiğine ve yine iyi günleri görmede bir araç özelliği gördüğüne inanıyorlar. Renzo, Lucia ve Lucia’nın annesi Agnese gibi tamamen kurgusal karakterlere atfedilen bu nitelikler, Manzoni’nin naif, iyimser dünya görüşünü yansıtıyor. Fakat Don Abbondio gibi bir diğer kurgu öğesi karakter, onlar kadar temiz yürekli ve mükemmel değil. Olayları yalnızca kendi çıkarları uğruna manipüle etmekten kaçınmayan, ne olursa olsun ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ tavrından ödün vermeyen, korkak, sünepe, ancak bir o kadar da gerçek bir karakter Don Abbondio; bu türden kişilik özellikleriyle çağını aşan, evrensel bir karakter. Aslında Don Abbondio’nun ünü, birçok edebiyat eleştirmeni ve kuramcısının da dikkat çektiği üzere Renzo ve Lucia’yı geride bırakıyor.

Nişanlılar’ın yenilikçi özelliklerinden en önemlisi belki de İtalyan edebiyatında ilk defa ana karakterlerin yoksul halk arasından seçilmiş olması. Saf ve iyi kalpli, olayların üstesinden alışılmış, kahramanın dirayeti ve kabiliyeti ile gelemeyen bu karakterler, belki okurların da onlarla özdeşleşebilecekleri türden bir portre çiziyorlar.

Nişanlılar İtalyanca ve İtalya toplumu için öylesine önemli bir edebiyat olayı ki, eserde geçen bazı karakter adları ve cümleler gündelik hayatta kullanılır hale gelmiş. Zaman içinde, sözgelimi metinde bir avukat karaktere verilen Azzecca-Garbugli ismi, meslek etiğinden yoksun, riyakâr kimseler için, yine bir Yunan filozofu olan, ancak o sırada Don Abbondio’nun kim olduğunu hatırlamadığı için uydurduğu ‘Carneade’ ismi, adı bir türlü akla gelmeyen ünlü kimseler için kullanılan bir deyim haline geliyorlar. Eserde bunun gibi daha birçok örnek var ki, eserin mahiyetini kavramada okuyucuya yol gösteriyor.

Sonuç olarak Manzoni’nin Nişanlılar adlı eseri, okunmaya ve övgüye değer kıymetli bir başyapıt…

***

Carlo Manzoni: NİŞANLILAR; çev.: Necdet Adabağ; Literatür Yayıncılık, 2003; 800 sayfa

***

Bir sonraki yazı: 20 Eylül 2023





































Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page