On beş gün önce “misafiriniz” olmuş ve Sizleri yıllar önce kafamda geliştirdiğim Türk Yahudilerinin Kültür Envanteri projemle tanıştırmıştım. Geçen hafta, kadim dostum Yakup Barokas’ın bu İYT yazar kadrosunda yer almam davetini aldığımda ‘bir tuhaf hislendim’. Rahmetli Moşe Levi Belman’ın La Boz gazetesinde yayınlanan ilk ‘imzalı’ yazımı (6 Mayıs 1952), Şalom gazetesindeki ilk yazımı (6 Ağustos 1953) ve daha sonraki 68 yıldır süregelen yazma serüvenimi düşündüm. ‘Nokta’ demem için ‘henüz erken’ olduğu sonucuna vararak kendisine teşekkür edip memnuniyetle ‘okeyledim’. Kısmetse bundan böyle on beş günde bir, gündem sınırı olmaksızın karşınızda olmaya çalışacağım.
***
ALKUNYAS
Şalom gazetesini takip edenler geleneksel köşemde ‘şimdilik’ 120 haftadır süregelen Soyadlarımız veya Nuestras Alkunyas konulu araştırmalarımdan haberdardır. İspanyolca appelido veya Portekizce sobrenombre olmasına rağmen Osmanlı’ya göç eden Sefaradlar soyadı sözcüğünün Yahudi-İspanyolcasında karşılığını Arapça kökenli al-künye‘yi, fonetik yaklaşımla alkunya olarak benimsemişlerdir.
Daha önce bahsettiğim ‘Envanter’ araştırmalarım sırasında toplumumuzun geniş bir kısmının kendi soyadının anlamını bilmediğini, çokça kimsenin de merak dahi etmediğini gözledim. Türk Yahudi toplumunda şecere bilgisi (genealogy) ile ad ve soyadların anlam ve kökeni (onomasticon) konusunda ilgi ve araştırma maalesef pek yaygın değildir. Avram Galante ile Albert Cohen’in bazı yüzeysel değinmeleri, 90’lı yıllarda Leyla İpeker ve arkadaşlarının başladığı, ancak Leyla’nın genç yaşta zamansız vefatıyla çok kısa süren çalışmaları dışında bu alan bakir kalmıştır. Rahmetli Baruh Pinto’nun yayınladığı The Sephardic Onomasticon (Gözlem, 2004) yapıtı ise aynı soyadının farklı kökenlerini, anlamlarını ve zaman süreci içinde değişimini belirlemeye yetersiz kalmaktadır.
İstanbul ve özellikle Londra ve Oxford kütüphanelerindeki değerli kaynakları tarayarak ve olanaklar elverdikçe kişilerle bizzat konuşarak, bir soyadının farklı yönlerini, tarihi göçlerle dolu Yahudilerin zaman ve mekân koşulları kapsamında uğradığı değişiklikleri saptamaya çalışıyorum. Soyadları, farkında olmadan, birçok ailenin göç yollarını veya geçmişte yaşanmış olaylarla ilişkilerini de ortaya koyabilmektedir.
Toplumumuzu kapsayan on binlerce Sefarad, Aşkenaz, Romanyot, Mizrahi, Karay ve hatta Kıpçak soyadını incelemenin fiziki imkânsızlığını göz önünde tutarak genelde halen yaşayan soyadlarından yaklaşık 1.000 isimli bir ilk ön-tercih listesi hazırladım. Kitap olarak derlemeden önce yakınlarının da bilgi ve/veya yorumlarını not edebilmek amacıyla bulgularımı peyderpey Şalom’da yayınlamaktayım.
Şüphe yok ki Sizlerin de yorum ve katkılarını heyecanla beklemekteyim.
Konuyla ilgili ayrıntıları başka haftalara bırakarak şimdilik önemli bir hususu vurgulamak isterim. Unutmayalım ki aynı soyadını taşımak muhakkak bir kan bağının ve hatta akrabalığın kanıtı olmadığı gibi aynı atadan gelen kişilerin de soyadları çok farklı olabilir. Konuyu iki ‘farazi’ örnekle, bugünlük noktalayalım:
Yüz yıllar önce … soyadı kavramının henüz bilinmediği bir dönemde … Kutsal Topraklarda yaşayan Avraam … köydeki birçok Avraam’ı ayırt edilmek için meslekleri veya özellikleriyle anılıyorlar… Bizimki terzi (İbranice ‘hayat’) … Avraam Hayat – yani Terzi Avraam … Ailesini de artık bu lakapla tanıyorlar …
Yıl 1450 … Avraam’ın soyundan Orta Avrupa’ya göç etmiş bir torunu, Abraham, yasalara göre yerel bir soyadı almaya zorlanıyor …Aile geleneğini korumak için de ‘hayat’ın Almanca çevirisi Schneider’i benimsiyor.
Yıl 1850 … Leipzig’de oturan Schneider’ler yeni ufuklar rüyası ABD ye göç ediyor. Baba Albert, adını soran sınır kapısındaki görevliye, kolay olması için Schneider’in İngilizcesi ‘Tailor’ diye yazdırıyor…
Yıl 2020 … Dallas’ta, ailesinin soyağacını düzenlemeye çalışan küçük Berti Taylor ne yapar acaba???
****
Yıl M.Ö. 400… Kutsal Toprakların bir köyü … Yakışıklı genç Yaakov her genç kızın yüreğinde… güzel simasından, profilinden dolayı ‘Af naim’ (af=burun, naim=güzel,şirin ) lakabıyla tanınıyor.
Yıl M.Ö. 300 … Helenistik Dönem … Yaşam tarzı, giysiler, lisan, isimler Grekleşiyor … Yaakov’un torunları da… Aile artık Grekçe bir lakap taşıyor: Kalomiti (Kalo=güzel, miti=burun) …
Yıl 1800 … Yaakov’un sülalesinin bir kısmı artık Balkanlarda yaşıyor … değişik kültürlerin etkisiyle Kalomiti biraz yumuşuyor… Onlar artık Galimidi ailesidir…
Yıl 2020 … Belgesiz bir ortamda soyağacını düzenleyebilmesi için genç Jak Galin’e yardımcı olur musunuz, lütfen …
***
Sağlıklı kalın … Her şey gönlünüzce olsun,..