Madem ki Harediler bu günlerde çok konuşuluyor, biz de hayali bir Haredi ailesinden söz edelim... 10-12 çocukları olan bir aileden – bunun gibisi yok değil aslında... Ve tasarladığımız bu meselde (fabl’da) çocukların büyük bir bölümünün tüm ailevi ve geleneksel kurallara uyarken, bunlardan üçünün bu kurallara karşı çıktığını var sayalım... Aile reisi bu gibi bir durumda ne yapmalı acaba? Yaramaz çocukları örnek alıp, eğitici nedenlerle tüm çocuklara bir ceza mı vermeli? Yoksa, kural dışı çocukların, bu kurallara dönmesini mi sağlamalı?
Bu meseldeki akılcı çözümü tartışmamıza gerek yoktur, sanırım...
Bu yazıyı tasarladığımda, önümde bir gökkuşağının tayfını gördüm. Ültraviyole tarafında, Covid virüsünden korunma kurallarını ihlal eden aşırı kökten dincileri; en uzağındaki enfraruj tarafında ise, özellikle Balfour’da veya ülkenin diğer yerlerinde siyasi protestolarda bulunanların gene aynı kurallara uymadıklarını düşündüm. Ve -fizik kurallarına da uygun olduğu üzere- ultraviyole ve enfraruj şeritler birleşiyor, koskocaman bir ihlal yumağını oluşturuyordu. Arap kökenli İsraillilerle birlikte bu gruplar, ülkenin yüksek olan Covid-19 positif bölümünü oluşturuyor.
Ne var ki bu üç “yaramaz çocuğa”, dördüncüsü eklendi! Hafta sonunda sosyal medyada gördüğüm bir fotoğrafta, Levinsky’de onlarca genç, maskesiz ve her hangi bir sosyal mesafe gözetmeksizin, sokakta duruyor, bisiklet ile geziyor ve bir kaldırım café’sinde oturuyor. Beynimden vurulmuşa döndüm desem, abartı olmaz! Bu habere gene sosyal medyada gelen tepkisel yorumlar, haklı itirazlar ise diz boyu...
Aşırı dincileri frenlemenin ne denli güç olduğu ortadadır... O akımları yasaklamak ise, İsrail gibi bir ülkede düşünülemez. Keza, demokratik bir ülkede halkın protesto güdüsünü elinden almak, son derece tehlikelidir - bu olanak yitirildiğinde, siyasetçiler ile yapıcı diyalogların oluşması da engellenmiş olur. Arapların sosyal özerkliklerine karışmaya gelince, o da çeşitli nedenler ile sakıncalı olabilir. Ancak, Levinsky veya benzeri yerlerde oluşan güruhu dağıtmak için yolların ivedilikle bulunması gerekir...
Tüm bunlar gözden geçirildiğinde, İsrail’deki çoğunluğun bu “dört haylaz çocuk” nedeniyle haftalar boyu niye evlerinde hapis kaldıklarını, çok sayıda işletmenin niye çalışamaz durumda bırakıldıklarını anlamak daha da güçleşiyor. Ülkenin “sessiz” çoğunluğu, bu özelliğini yitirmek ve “bizim suçumuz ne?” feryadıyla, ilan edilmiş kuralları ihlal etmek üzere, suçlu durumuna düşmek üzeredir!
Bu kısır döngüyü kırmak için, Cumhurbaşkanı Rivlin’in geçtiğimiz hafta yüksek düzeydeki Haredi hahamlarına yapmış olduğu ziyaretler kuşkusuz çok önemliydi. Ancak girişimler burada kalmamalı, her bir sakıncalı grubun içerisinde, kendilerine özgü “denetim ve asayişi sağlama birlikleri” oluşturulmalıdır. Böyle bir uygulama, dördüncü grup için pek düşünülemediğinden, burada emniyet kuvvetlerinin harekete geçerek, belki daha da yükseltilecek para cezalarını uygulamalarından başka olanak kalmıyor gibi...
Ne yazık ki, bu tür “polisiye” tedbirlerin kaldırılması ve şu anda sokağa çıkma yasağının gevşetilmesine olanak bulunmaması nedeniyle, Haredi/Arap/Protestocu gruplarını “içeriden fethetmek” gibi daha uzun vadeli bir çareden başkası düşünülemiyor... Bu bağlamda İsrail halkına sabır ve “yaramaz çocuklara” bir an önce “uslanmalarını” dilemek düşüyor -zira bu koşul gerçekleşmez ise, tedbir ve cezaların kalkmayacağına kesin gözle bakmak gerekir.