Bilinen efsaneye göre, bir eski Yunan prensesi olan Pandora'ya güzelliğini kıskanan tanrılar tarafından gizemli bir kutu armağan edilir ve hiçbir zaman açmaması gerektiği söylenir. Bir gün merak hissinin baştan çıkarıcılığına kapılan Pandora, kutunun içine bakmak için kapağını kaldırır ve dünyaya hastalık, keyifsizlik, kaygı gibi büyük belaları salmış olur. Ona acıyan bir Tanrı, hayattaki tüm dertlerin devası olacak şekilde Umut'u kutuda tutacak şekilde kapağı kapatmasını sağlar.
Umut, teknik anlamda er geç yoluna gireceğine inanan aşırı iyimser görüşten öte bir şeydir. Hedefler ne olursa olsun onlara ulaşmak için gerekli irade ve yönteme sahip olduğumuz inancı diye bir tarif verebiliriz. Kansas üniversitesinden psikolog Snyder' e göre, umutlu kişilerin kendilerini motive etme, hedefe ulaşmaya yeterli becerilere sahip olduklarını hissetme, köşeye sıkıştıklarında kendilerini "daha iyi günlerin geleceği " tesellisiyle yatıştırabilme, hedeflerine ulaşmak için değişik yollar bulma esnekliğini gösterebilme, imkansızlığı gördüklerinde hedef değiştirebilme ve zor bir işi baş edilebilir küçük parçalara bölebilme gibi ortak özellikleri bulunuyor.
Normal hayata yavaş yavaş dönmeye başladığımız bu günlerde kendimizi ne kadar umutlu hissediyoruz? Tek başına umutlu olmak yeni düzene alışmak için yardımcı olmaya yeterli mi?
Umudun yanına bir başka özelliği eklemek gerekirse iyimserliği alabiliriz. İyimserlik tıpkı umut gibi zorluklara ve engellemelere rağmen genel olarak hayatta her şeyin iyi gideceğine dair güçlü bir beklentidir. Duygusal zeka acısından iyimser bir tutum, zorluklar karşısında kişileri umutsuzluğa ya da depresyona karşı koruyan bir tavırdır.
Olumlu veya olumsuz bir dünya görüşünün bir kaynağı doğuştan gelen mizaç olabilir ama iyimserlik ve umut, çaresizlik ve umutsuzluk gibi öğrenilebilir. Bu öğrenimin temelinde inanç vardır. Kişinin hayatındaki olaylarla baş edebileceğine ve zorluklara göğüs gerebileceğine duyduğu inanç…
Lag Baomer kutlamalarını geride bıraktığımız bir haftadayız. Okuma yazma bile bilmeyen Rabi Akiva'nin karısı Rahel 'in ona olan inancıyla dönemin en büyük Tora bilgini olacak seviyeye geldiğini görüyoruz. Binlerce öğrencisiyle Tora öğretilerini anlama ve yorumlama konusunda önemli çalışmalar yaparken salgın bir hastalık tam 24bin öğrencisinin ölümüne neden oluyor. Tora yok olma tehlikesi içindeyken hayatta kalan 5 öğrencisinden biri olan Rabi Şimon bar Yohay, Tora’daki bir pasuğun kelimelerinin son harfinde ismini görüyor. Lag Baomer Rabi Şimon bar Yohay ın kabala öğretilerini ortaya çıkardığı aynı zamanda vefat ettiği bir gün. Romalıların baskısı, oğluyla birlikte mağaralarda geçen bir hayat, yakalanma ve öldürme korkusuna rağmen umut ve iyimserlik galip geliyor.
Aynı umut ve iyimserlik geçen haftalarda vefat eden Henri Kichka için de ölüm yürüyüşü ve Auschwitz'den kurtulması konusunda yardımcı olmuştu. Belçika'da 94 yaşında koronavirus sebebiyle hayatını kaybeden Kichka, soykırımda yaşananlar konusunda yazdığı kitaplar ve verdiği mizah dolu konferanslarla hem toplum bilincini arttırma, hem de insanlık tarihinin en büyük ayıplarından olan Holokosta getirdiği farklı bir bakış açısıyla büyük bir misyonu yerine getirdi. Oğlu Michel de Türkçeye çevrilen " ikinci kuşak " -babama söyleyemediklerim kitabında "Ne yaptınız ettiniz ama bizi yok edemediniz işte kanıtı sizi mizahımızla un ufak ediyoruz " mesajını veriyor. (Henri'nin torunu Sarai ile akraba olduğumuzu da bu vesileyle öğrenmiş oldum.)
Pandora kutusu açıldı ortaya hastalıklar, çaresizlik ve umutsuzluk yayıldı ama hala bakış açımız, nasıl görmek istediğimizi seçmek bizim elimizde. Umudun, iyimserliğin kazanacağı sağlıklı günler dileklerimle