top of page

Korona günlerinde Pesah


Korona günlerinde evden dışarı çıkmama, işe ara verme, karantina, virüs, 4 çocuklu ev halleri derken kendimce çözümü Pesah hazırlıklarında buldum. Senenin bu günleri, baharın gelişi, kışlık giysilerin yavaş yavaş toparlanması, giysilerin gözden geçirilme dönemidir. Senenin bu günleri, zamanı gelince bir göz atarım diye çekmecelere sıkıştırdığım kağıtları çıkartıp nasıl da birikmiş diye şaşırdığım dönemdir. Senenin bu günleri evde “Hamets” bulundurmama “Mitsvası”nı yerine getirebilmek için her köşeyi kontrol etmek; ayakkabıların, çantaların içinde acaba ne çıkacak diye merakla bekleme dönemidir. Senenin bu günleri, aylarca dokunmadığım evin kirli köşelerini temizleme dönemidir. İyi ki evdeyim demesem de bunları yapmak için zaman bulmuş olabildiğime şükrediyorum.

Tüm ev halkını bu günlerde sürekli görmenin bir başka iyi yanı da iş bölümü ile zamanın daha kolay geçmesini sağlamak. Tek başıma birkaç saatte bitirebileceğim işlerin, çocukların katılımıyla günlerce sürdüğünü görmek, bazen daha yorucu olsa da birlikte bir şeyler yapmanın mutluluğu paha biçilmez.

Pesah sederini ilk defa evimizde tek başımıza yapacağımız düşüncesi önce bizi endişelendirdi. Sonra hayatımın ilk Pesah kutlaması olacak gibi heyecanlanmaya başladım. “Agada” kitabını elime alıp okumaya ve kendime hatırlatmalar yapmaya başladım. Aile büyüklerimle whatsapp sohbetleri “Haroset” tariflerine, menü paylaşımlarına dönüştü. Sederin keyifli geçmesi için herkese görevler dağıtıldı. Eşim soruları ve hediyeleri planladı. Çocuklar, Agada içeriğinde bulunan şarkı ve hikayeler için sunumlar hazırlarken, ben de finaldeki şarkılar için her gün koromuzla tekrarları yapıyorum. (Evin içinde kullanılan üç dil yetmiyormuş gibi Pesah bayramında Judeo-Espanyol ve eşimin ailesinin Fas kökenli Judeo-Arap dilini de yaşatmaya çalışıyoruz. )

Korona günlerinde, telefon ve tableti görmek için zaman bulamıyorum. Çocukların saatlerce süren telefon konuşmaları, Pesah şarkı ve hikayeleri için internette tekrar tekrar izlenen videolar sayesinde haberlere sabah ve akşam kısa bir süre ayırıyorum. Temizlik ve düzenleme işlerini bir kenarda bırakırsam en keyif alarak yaptığım şeylerin başında “Tehilim” okumak geliyor. Bakmayın keyifli dediğime… Gün içinde ya unutursam, ya hava kararmadan okumaya yetişemezsem endişesi fazla… Üstelik son günlerde “Refua” duası için isim listesine eklenen kişilerin artması da üzücü. Keyifli diyorum çünkü onlarca kadın 150 Tehilimi dünyanın farklı yerlerinde, farklı saatlerinde okumaya çalışırken ruhum yalnız olmadığını hissediyor. Tehilim satırlarında yazdığı gibi "Karov A-sem lekol koreav, lekol aşer yikraeu beemet". Tanrı O'nu tüm samimiyetiyle çağıranlara yakındır. Bugünlerde Tanrı'yı da kendime yakın hissettiğim zamanlar dua ettiğim ve kalbimi açıp O'nunla konuştuğum zamanlar…

Gece geç saatlerde ev sessizliği duyulmaya başlayınca 10 yaşındaki oğlum Hillel Hay ile oturup tora öğrenmek bu günlerin bir başka keyifli anı. İkimizin de sayılar ve İbranice kelime kökenlerine merakının olması bu tora öğrenimini oldukça yaratıcı hale getiriyor. Bu yazıma özel olarak iki konuyu sizlerle de paylaşmak istedim. Birincisi korona ve kelimelerin sayısal değerlerinin eşit olduğu kelime oyunları… Yazı dilinde açıklamak zor olsa da her harfin sayısal değerini kontrol ederek sizler de deneyebilirsiniz.

Koronaya çözüm var mı diye sormak istedik cevabı Teşuva (kendi özüne dönüş) -Tefila (dua) -Tsadaka olarak bulduk :)

יש פיתרון לקורונה = תשובה תפילה וצדקה=1443

Bir başka soru denedik Korona ne zaman bitecek? Pesahtan sonra cevabına ulaştık :)

קורונה= אחרי פסח=367

İkinci sayı oyununu anlamam uzun sürdü ama kaynağını özellikle “Mısır çıkışı” hikâyesini anlatan Peraşaları okurken buldum. (Tesadüf bu ya, oğlumun doğum günü haftasında okunan Pesah bayramı olarak kutladığımız Mısır çıkışını anlatan Peraşalardan biri olan “Bo peraşası” 12:40 )

6 gün olarak yaratılan dünyanın, Tora dilinde insanlık tarihi olarak kabul edilen ve İbrani takvimine göre 6000 yıl sürecek olan bölümünün sonlarına yaklaşıyoruz. Şu anda bulunduğumuz sene 5780. Tamamlanmasına kabaca 220 sene var belki de yok. Bne-İsrael’in Mısırda oturdukları yaşantı süresi 430 yıl olarak yazıyor yukarıda belirttiğim pasukta. Bu süre dolmadan, manevi olarak düştüğümüz seviyenin dayanılmaz bir boyuta geldiği 210 sene sonunda apar topar Mısırdan çıktık. Olması gereken 430 sene ile geçirilen 210 sene arasındaki fark da yine 220 sene…

Gematria olsun, sayı oyunları olsun gerçek olması gerekmeyen ama insana soru sorduran, düşündüren benim için keyifli diyebileceğim denemeler…Fala inanma falsız kalma misali…

Seder gecesini her nerede kiminle geçiriyor olursanız olun “Ma niştana…”diye başlayan bu gece diğer gecelerden neden farklı diye sorduğumuz bölümde, gerçekten farklı olan çok şey olduğunu fark edeceğiz. Belki sağlıklı olduğumuz, evde olduğumuz için şükredeceğiz, belki yine bu sene daha da içten “LeŞana habaa beYeruşalayim habenuya” derken ümitleneceğiz ama en önemlisi Agada metninde okuduğumuz gibi:

Her nesilde bizi imha etme amacıyla karşımıza dikilenler olur ama Kutsal ve Mubarek olan T-nrı bizi onların ellerinden daima kurtarır, diyeceğiz

Hepimize Pesah Kaşer ve Sameah..sağlıkla...

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page