Sevgili okurlar, son zamanlarda hepimiz aynı düşmana karşı savunmaya geçmiş, benzer şeyleri yaşıyoruz. Evlerimize kapanmış, aynı konuyu konuşuyor, çekirdek ailemiz dışındaki yakınlarımız ve dünyanın farklı ülkelerinde Corona mağduru dostlarımızla telefonlaşıyor, her türlü bilgi kırıntısını, hatta “Corona mizahını” sosyal medyada birbirimizle paylaşıyoruz. Bu biraz gerçeküstü yaşam şekli daha ne kadar devam eder, bilemiyoruz…
Evlerimize kapandığımız bu dönemde sinemasız, tiyatrosuz, konsersiz, sergisiz, kısaca sanatsız kaldık. Sanatçılar da seyircisiz kaldılar maalesef. Müzisyenlerin konserleri iptal oldu, tiyatroların perdeleri hepten kapandı. Bu inanılmaz süreci hepimizin aynı anda yaşıyor olmasından dolayı ortaya birçok alanda dayanışma örneklerinin çıktığını görüyoruz.
TV 12. Kanalı Keshet, hayatlarımıza biraz renk katmak, sanatçıyı seyircisiz bırakmamak amacıyla Herzliya’daki Zappa konser salonu ile anlaştı. Bunun ilk örneği, Idan Raichel’in piyanosu başında 200 boş koltuk karşısında verdiği konserdi. 55.000 kişi TV’den online izledik Raichel’i… Salon boştu ama Raichel’in kariyerinde en fazla sayıda dinleyiciye ulaştığı konser oldu, insanlar balkonlara çıkıp şarkılara eşlik ettiler.
“Bizler kriz veya tehlike anında birleşmeyi en iyi şekilde başaran bir milletiz” diyen Idan Raichel’i o geceden beri birçok ünlü sanatçı takip ediyor. Her gece bir ünlü müzisyen Zappa’nın seyircisiz salonunda sahneye çıkıyor, bizler de evlerimizde izliyoruz. Hannan Ben Ari, Keren Peles, Itay Levi, Miri Mesika, Shlomi Shabat, Harel, Sarit Hadad… Ve böylece devam ediyor… Bize de iyi geliyor, seyircisiz kalan sanatçılara da…
Dayanışmanın bir diğer örneği de Yardena Arazi’den geldi. Corona nedeniyle tamamen boşta kalan İsraelli müzisyenlere bir nebze moral vermek amacıyla radyo istasyonlarına bir öneride bulundu. “Bir dönem sadece İsrael müziği çalın” önerisine Reshet Gimel dahil birçok kanal olumlu yanıt verdi.
Gal Gadot’un başlattığı moral verme girişimi TV’de ve sosyal medyada bolca paylaşıldı. Beatles’ların “Imagine” adlı şarkısını birçok ünlü seslendirdi. Binlerce kişinin işsiz kaldığı, ülke ekonomilerinin ciddi bir krize girdiği bu karamsar ortamda insanların yaşamlarına renk katmak aslında dünya çapında gösterilen bir çaba… Renan Koen’in Türkiye Yahudi Toplumunun twitter hesabından yayınladığı mini konserler moralleri yükseltmek amaçlı çok güzel bir girişim. Türkiye Aşkenaz Toplumu Başhahamı Rav Mendy Chitrik’in her akşam Facebook’taki sıcak sohbetlerini hepimiz ilgi ile takip ediyoruz.
Şubat ayı başında Türkiyeliler Birliğimizin konuğu olarak Yafo Saraya binasında bir konser veren dünyaca ünlü keman virtüözü Cihat Aşkın da karantina süresi boyunca, toplumsal dayanışma adına Instagram hesabından “Evde konser keyfi” başlığı altında konserler verdi. Ben Âşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayım” eserini seslendirdiği dinletisine rast geldim.
Duyduğuma göre, Broadway 15 oyun akışı sunuyor, Metropolitan Operası her gün farklı bir opera yayınlıyor TV kanallarında… İsrael’de de benzer uygulamalar var… Cameri tiyatrosu, “Evlilik Sahnelerinden” gibi bazı dramatik oyunları arşivlerinden YouTube’da gösterime açmış. (Ben izledim. TV’ye yansıtırsanız, oyuncuların yüz ifadelerini fazla göremeseniz de, evinizde tiyatro izlemenin keyfine varıyorsunuz.) Tzavta tiyatrosunun YouTube kanalında opera sanatçılarının şair Natan Alterman’ın şarkılarını seslendirmesini dinleyebiliyormuşuz. Yeruşalayim’deki Khan tiyatrosu, insanların bu krizi atlatmasına yardımcı olmak için Facebook sayfasında arşivlerini açtığını “Napoleon- Ölü ya da diri” oyununu yayınladığını duyurmuş. Beersheva tiyatrosunun Facebook sayfasında da Shakespeare’in, Chekov’un bazı oyunları yayınlanıyormuş.
Bu arada çocuklar da unutulmuyor tabii… Orna Porat ve Hashaa gibi çocuk tiyatroları YouTube’dan yayınladıkları oyunlarla okullarından uzak kalan genç nesle hitap etmeye çalışıyor. Yeruşalayim’deki İsrael Müzesi ile Tel Aviv Sanat Müzesi bizleri, yayınladıkları sanal gezilere katılmaya çağırıyor.
Ya Devlet Başkanımız Reuven Rivlin’in TV’den İsrael çocuklarına masal anlatmasına ne demeli? Bunu her akşam yapıyormuş… Elinde masal kitabı, torunları karşısında oturan herhangi bir dede gibi Lea Goldberg’den bir öykü anlatıyor. (*Yazımın sonuna Rivlin’in masal anlattığı kısa bir filim ekledim)
Bazılarımız bu zaman diliminde yaşadıklarını, duygularını kaleme alıyor. Eminim bu tehlikeyi geride bırakacağımız, doğal yaşantımıza döneceğimiz günlerde –inşallah o günler yakındır- gelecek nesillere bırakacağımız zengin bir “Corona edebiyatı” veya “Corona güncesi” oluşmuş olacak.
Bu hafta bir dostum bildiğim bir deyişi hatırlattı; “Tsarat Rabim Hatsi Nehama…” Yani dert herkesin derdi olunca, yükü yarı yarıya azalıyor.
Bu belayı da birlikte aşacağız elbette… Sağlıkla kalın…