Trump’ın Planı – İsrail ile Yahudi Diasporası arasındaki Görüş Ayrılığını Derinleştirecek
- TÜRKİYELİLER BİRLİĞİ התאחדות יוצאי תורכיה
- 5 Şub 2020
- 2 dakikada okunur

Amerikalı, İngiliz, Fransız veya Türkiyeli Yahudileri nasıl tanırsınız? Genelde eğitimli, sakince, büyük risklere uzak, aileye düşkün, içinde yaşadığı topluma bağlı, incitmekten kaçınan ve kimliğine saygı gösterilmesini isteyen bireyler değil mi?
İsraillileri (hiç olmazsa Yahudi olanları) nasıl bilirsiniz? Yüksek hutspa (Yidiş dilinde aşırı özgüven, cesaret/arsızlık), risk almaya açık hatta davetkar, sıkı vatansever, silahını kullanmaya mecbur kaldığında bundan kaçınmayan, ülke olarak sevilmekten daha fazla çekinilmeyi tercih eden, eğitimde ve aileye düşkünlükte dünya Yahudilerine göre artısı var, eksiği yok…
Her iki grubun yaklaşımları ayni Tevrat öğretisinden kaynaklanmakla birlikte İsrail’in gücünün ve özgüveninin son 30 – 40 yıldaki artışı diaspora Yahudilerini hem gurur duymaya hem de orta vadede kaygılanmaya itiyor.
Bu yüzden Trump’ın Ortadoğu Planı, İsrail ile Kuzey Amerika ve Avrupa Yahudileri arasında derinleşen görüş ayrılıklarına yol açıyor. İnceleyelim:
Dar/Geniş Mekan (Space) – Diasporada coğrafyadan kaynaklanan daralma, yolun bitmesi veya uzak diyarlara dolaylı yollardan gitme gereği gibi İsraillilerin genelde karşılaştıkları engeller yok. Güvenlik için düşmanla aralarına mesafe koyma ihtiyacı da dünya Yahudilerinin vatandaşı oldukları devletlere ve ittifaklara yükledikleri bir görev.
Azınlık/Çoğunluk İkilemi – Diasporada azınlık statüsünde olan Yahudiler veya kendilerini öyle hissedenler, diğer azınlık gruplarına müsamahalı davranmayı ve özel yasalarla korunmalarını yeğlerler. Diasporanın Filistinlilere yaklaşımında da böylesine “acıma ve desteklenmeye muhtaç” dürtüsü ağır basar. İsrailliler ise deneyim ile Filistinlilerin bir kesiminin pekala saldırgan olabileceklerini ve güce kavuşurlarsa onları tehdit edebileceklerini bilirler. Kaldı ki İsrail Yahudisi ülkesinde çoğunluk olmakla birlikte İslam Ümmetine göre nokta azınlık olduğunun da bilincindedir.
Dünya/Ülke Vatandaşlığı – Disapora Yahudileri için küreselleşme dostane akımdır. Fransız Yahudisi kendini Parisli, Cumhuriyetçi Vatandaş veya Avrupalı hisseder ve bu kimlikler arasında çelişki yaşamaz. Ona göre dil bilgisini genişletir, kıtaları ziyaret eder ve tehdit hissederse de onun veya çocuklarının her zaman Aliya yapabileceğine güvenir. İsrailli için son durak ülkesidir. İbranice yanında İngilizce’ye hakimdir fakat başka lisana pek gerek duymaz. Dünyayı gezer, hatta başka yerlerde yaşar fakat yüreği Erets’dedir. Diğer ülkelere tam güvenemez ve savaşta geri gelmeye mecburdur.
Bu açılardan bazı Kuzey Amerika ve birçok Avrupa Yahudisi Trump Planına kaygı ile bakıyor. Filistinlilerin onur duygularını kenara itme, İsrail’in neredeyse maksimalist (en son radde) isteklerinin kabulü, ABD’de bu yıl olası iktidar değişikliğinin sonuçları veya Avrupa’nın Arap Alemini gücendirmeme siyasetinin halklar nezdinde dönüp dolaşıp Anti-Semitizm’e kucak açmasından endişe ediyorlar.
İsrail’de ise sol da, sağ da Plan’dan az veya çok hoşnut. Verilen tavizlerin barış getirmediğini, bazı Batı medyasının ve bir-iki Müslüman ülke liderinin Filistinlileri kışkırtmacasına “bu kadar da olmaz, muhakkak direnç gösterecekler” söylemlerinin yerel gerçeklerle bağdaşmadığını gayet iyi gözlemliyorlar.
İlginç olan Diaspora Yahudisinin de Aliya yaptığında “dünyalığından’’ kopup, Amerikalısı dindarlığından, Kuzey Afrika kökenli Fransız Yahudisi ise Araplara içerlemesinden, kısa sürede İsrailli ile ayni ‘’yerelliği’’ paylaşmaya yüz tutması.
Comments