Gözler Ruhun Aynasıdır
top of page

Gözler Ruhun Aynasıdır


Tel Aviv’den uzunca bir zaman ayrı kaldıktan sonra, geri döndüğümde tekrar uyum sağlamamın vakit alacağını düşünerek endişelenmiştim. Ama pek de öyle olmadı. Ayağımın tozuyla oyumu kullanmaya gittiğimde, alışageldiğim “sıranın kimde olduğu” tartışmasında üç aydır konuşmadığım İbranicemle sakince cevap verdim mesela. O şahane günbatımlarını izleyip fotoğraflar çektim yine. Gönüllü çalışacağım bir yerde, dört saat süren İbranice tanıtım toplantısını karnıma ağrılar girerek anlamaya çalıştım. Bütün bunların yanında sevdiklerimle buluşmak İsrael’e tekrar adapte olmama yardımcı olurken, evrenden de ekspres bir destek geldi!

Geçtiğimiz Cumartesi günü Tel- Aviv’de Dünya Barış Günü dolayısıyla “Göz Teması Deneyi” etkinliği yapıldı. Hem de muhteşem bir enerjisi olan Habima meydanında…

Yaptığımız tek şey hiç tanımadığımız katılımcılarla birebir yerde karşılıklı oturarak en az bir dakika sevgi ve anlayışla göz temasında bulunmaktı. Süreye, kiminle ve kaç kişiyle yapacağımıza kendimiz karar verecektik. Deneyimimi kelimelerle ifade etmek yetersiz kalır. “Gözler ruhun aynasıdır” gerçekten. Gözlerine baktığım insanların ruhunun derinliklerine inerken onları gördüm, hissettim ve anladım. Kendi ruhum sere serpe ortada diye başta çekinsem de, sonradan teslim oldum. Gerçek beni hatırladım. Karşımdakinin hüznünde kendi hüznümü, insanlığında insanlığımı gördüm. Onları koşulsuz kabul ederken, kendimi de olduğum gibi sevdim ve kabullendim. Sanki bambaşka bir yerde ve zamandaydım.

Zordu, hem de çok zor ama aynı zamanda çok güçlü ve anlamlı bir deneyimdi. Bir kaç dakika da olsa insanlar arasında derin bir bağ kurduran bir etkinlikti. Hüzün kadar neşe de vardı.

Bakışırken aklımdan komik şeyler geçince karşımdaki adam ne düşündüğümü anlamış gibi -belki de anladı, kim bilir- güldü, örneğin. “Görülmek” ve ”görmek” iyi geldi.,. Hatta şifa oldu diyebilirim. İnsanlar ancak birbirlerini “görüp” anladıkları zaman dünyaya barış gelecek. O yüzdendir ki, Dünya Barış Günü kapsamında yapılan bu etkinlik çok değerliydi. İsrael’e tekrar çabucak adapte olmak isterken; hayata uyumlanmama, insanlığa her şeye rağmen güvenmeme, yaşama daha da sıkı sarılmama vesile oldu.

İnsanlar arasındaki derin ilişkilerin ve bağın yaşam mücadelemizde ayakta kalmamızda en büyük destek olduğunu biliyoruz. Yaşamı değerli kılan tek ve kalıcı gerçek sevgiyse eğer, en güzel anlarımız da sevgi alıp verdiğimiz, birbirimizi görüp, duyup anladığımız anlar. En etkili beden dili olan göz teması, güzel bakılırsa karşımızdakine “sen varsın, seni görüyorum “ mesajını vermektir.

O yüzden şifa gibi gelir. Kutlamalarımızı, baş sağlığı dileklerimizi sosyal medya üzerinden değil de, elimizden geldiğince yüz yüze göz göze yapmak, değerli zamanımızı değerlilerimize vermek en güzel sevgi dili olmaz mı? Rosh Hashana’ya girerken güzel ve derin ilişkiler kurmayı niyet ederek yeni yılımızın İsrael’e, Türkiye’ye ve tüm dünyamıza barış ve huzur getirmesini diliyorum. Shana Tova.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page