Bu haftaki yazımda antisemitizmden bahsetmek şart oldu. Holokost felaketinin yaşandığı İkinci Dünya Savaşının ardından hala antisemitizmden bahsediyor olmamız ne üzücü değil mi? Bırakın eski kıta Avrupa’yı, “İsrael’in dünyadaki en iyi dostu” Amerika Birleşik Devletlerinde antisemitizmin giderek yükselmesine ne demeli?
Son bir ay içinde ABD’nin farklı bölgelerinde gerçekleşen antisemit girişimlerin birkaçı şöyle…
Geçen hafta Los Angeles’in Mishkon Tephilo sinagogunun dış cephesine aynen Nazi Avrupa’sında yapıldığı gibi “Jude” ibaresi yazıldı.
Indianapolis üniversitesinde İsraelli ikiz kardeşlerin kampüsteki odalarının kapısına gamalı haç çizildi. Miami’de bir Yahudi’ye ait lokantanın dış duvarları gamalı haçlarla boyandı.
Minneapolis’te bir okulun duvarlarına antisemit söylemler yazıldı.
Boston’da bazı sinagogların çevresinde, Holokost’un gerçek olmadığını ileri süren broşürler dağıtıldı.
New Jersey’in Lakewood kasabasında Yahudilere ait araçların lastikleri bıçakla parçalandı.
Dikkatinizi çekerim, bunlar son bir ay içinde gerçekleşen üzücü saldırılar. New York Polis Departmanından yapılan açıklamada, antisemit eylemlerin çoğalmasından ötürü kentte nefret suçları geçen yıla oranla yüzde 64 artmış. Bu yılın ilk altı ayı süresince 184 nefret suçunun 110’u Yahudilere veya Yahudi kuruluşlarına yönelik saldırılardı. Birçok ülke bu tür nefret suçlarını engellemek, geçit vermemek üzere sert cezai müeyyideler uygularken, bazı ülkelerdeki yargı ne yazık ki bu konuya gereken önemi vermiyor.
Önümüzdeki yılın başında, 27 Ocak 2020 günü Yeruşalayim önemli bir foruma ev sahipliği yapacak. Etkinliğin adı; “Remembering The Holocaust / Fighting Antisemitism…” Bu vesile ile Uluslararası Holokostu Anma Günü olarak kabul edilen 27 Ocak’ta Auschwitz-Birkenau’nun özgürlüğüne kavuşturulmasının 75. yılı anılacak. Daha şimdiden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ve Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen katılacaklarını bildirdiler.
Devlet Başkanı Reuven Rivlin’in desteği ve Yad Vaşem’in işbirliğinde gerçekleşecek etkinlik Avrupa Yahudi Kongresi Başkanı Moshe Kantor’un sorumluluğunda Dünya Holokost Forumu Vakfı tarafından düzenleniyor. Tarihin en büyük soykırımı olan Holokost’un giderek unutulduğunu, insanlara ders olmaktan maalesef çıktığını belirten Moshe Kantor, hedefimizin “geçmişimizi anımsayarak geleceğimizi koruma altına almamız” olduğunu ileri sürüyor. 27 Ocak günü, kutsal kent Yeruşalayim’de bir araya gelecek dünya liderleri; “Antisemitizme, hoşgörüsüzlüğe, ırkçılığa ve nefrete son” çağrısında bulunacaklar.
Yazıma Amerika Birleşik Devletlerinde yükselişe geçen antisemitizmden söz ederek başlamıştım, yine bu ülke ilgili, fakat bu kez sevinçli ve mutlu bir haberle yazıma son vereyim.
Geçtiğimiz hafta çarşamba günü Ben Gurion havaalanında tam bir şenlik yaşandı. 242 ole hadaş EL AL uçağı ile İsrael’e vardı. Bir kısmı Kanada’dan, çoğu Amerika Birleşik Devletlerinden… Bu ülkelerden göçün yaz ayları süresince 2282’ye ulaşması bekleniyor. Gençlerin 103’ü 18 yaş altında, 41’i ise hemen askeri görevlerine başlayacak. Oleler arasında üç çift ikiz var, en genç ole de 28 günlük.
ABD’den gençlerin İsrael’e göçünü hedefleyen bir kuruluş olan Nefesh B’Nefesh o gün 60.000’ci ole hadaşını taşımıştı ülkeye. Tabii ki havaalanında bayram havası esti o gün, müzikler ve çalınan Şofarla karşılandı gençler… Neşe içinde… Onları karşılamaya gelenler arasında kimler yoktu ki… Başbakan Netanyahu ve eşi Sara, Sohnut Başkanı Isaac Herzog, bakanlar, belediye başkanları, Keren Kayemet ileri gelenleri, ole hadaşları getiren Nefesh B’Nefesh kuruluşu yetkilileri ve onlarca kişi…
O günün şenlik ortamında Sohnut Başkanı Herzog’un konuşmasındaki şu güzel sözlerle yazıma son vereyim: “ Sohnut’un kuruluşunun 90.yılını kutladığımız bu günlerde yüzlerce ole hadaşın ülkeye geliyor olmasından mutluluk duymaktayım. Görev arkadaşlarımız ve İsrael hükümetleri dünyanın her yerinden üç milyondan fazla göçmeni bu ülkeye getirdi ve onların bu ülkede yaşama düşlerini gerçeğe dönüştürdü. İşte ülkemizi kuran ve İsrael toplumunu oluşturan o olim hadaşimlerdir…”