top of page

Aya ilk adımın atılmasından 50 yıl sonra…


Neil Armstrong tam 50 yıl önce, 20 Temmuz 1969 tarihinde, ilk defa aya basan kişi olarak tarihe geçti.

Türkiye’de henüz düzenli televizyon yayınları başlamamış, Teknik Üniversite’den günün belli saatlerinde deneme yayını yapılmaktaydı. Televizyon satışlarında bir patlama oldu, herkes bu tarihi olayı izlemek istiyordu.

Bizler de ailece birkaç gün önceden edindiğimiz sihirli kutunun görüntüleri karşısına kilitlenip beklemeye başladık; siyah beyaz, pek net olmayan görüntülerden Neil Armstrong’un ve bir müddet sonra da Edwin Aldrin’in ay yüzeyine inerek gezinmelerini izledik. Üçüncü astronot Michael Collins ise komuta modülünde kaldı..

Armstrong’un, Ay’ın pudramsı tozlu yüzeyine ilk adımını atarken “İnsan için küçük, insanlık için büyük bir adım” sözleri tarihe geçti.

Oysa her şey, Sovyetler Birliği’nin, 1959 yılında, başarısız birkaç denemeden sonra, üçüncü kez uzaya fırlattıkları Luna-3 adı verilen aracın ayın yörüngesine girerek pek çok fotoğraf çekip dünyaya göndermesi ile başlamıştı.

Yuri Gagarin, 12 Nisan 1961'de, Vostok uzay aracıyla uzaya çıkarak Dünya yörüngesinde turunu tamamladı. Böylece Gagarin, uzaya çıkan ilk insan olarak tarihe geçti ve bu başarısıyla birlikte uzay çağını başlattı.

Artık Amerikalıların çoğunluğu, teknoloji alanında, Sovyetlerin gerisinde kaldıklarına inanmaya başlamışlardı. 1961 yılında başkan seçilen John F. Kennedy insanoğlunun aya seyahatini amaç edindiğini açıkladı. NASA tarafından yürütülecek Apollo programına 40 milyar dolar gibi yüksek bir bütçe ayrıldı. Ancak bu idealin gerçekleştiğini bir suikasta kurban giden Kennedy değil, Başkan Nixon görecekti.

Ne var ki, bir çağ başlatması beklenen bu program bir facia ile başladı. 27 Şubat 1967 tarihinde, fırlatılmak için bekleyen Apollo-1’in içindeki üç astronot kalkışa çok kısa bir süre önce araçta çıkan yangından kurtarılamayarak can verdiler.

Uzun bir aradan sonra Apollo programı 11 Ekim 1968’de Apollo-7’nin fırlatılması ile tekrar başladı. Apollo-9, 3 Mart 1969 tarihinde fırlatıldı. Bu uçuş esnasında aya iniş için kullanılacak olan “Örümcek” isimli bir ek kısım ilave edildi. Bu kısmın ay yörüngesinde uzay aracından ayrılarak ayrı bir yörüngede yol alıp tekrar araçla birleşme denemeleri yapıldı. Yine bu uçuşta Örümcek’te bulunan iki astronot Apollo’dan ayrıldıktan sonra Örümcek’ten dışarı çıkarak boşlukta yürüdüler. Bu, aya seyahat için hazırlanmış programın denemesi niteliğindeydi; bir gemiden küçük bir sandalla sahile çıkılmasını andırıyordu.

Takvimler 16 Temmuz 1969’u, bizde saatler 15.32’yi gösteriyordu. Amerika Birleşik Devletleri’nin Florida eyaletindeki Cape Kennedy Uzay Üssü’nde, 39-A numaralı rampada toplam yüksekliği 111 metre olan Satürn-5 füzesi, üzerinde Apollo-11 dev uzay aracı, içerisinde astronotlar Neil Armstrong, Edwin Aldrin, Michael Collins’la birlikte ayı fethetmek için çıkacakları yolculuğa başlamadan yapılan geriye sayma işleminin sonuna varılmıştı... “5,4,3,2,1,0 Ateş!!!”

Ve 21 Temmuz 1969’da, atıldıktan 4 gün sonra, 16 tonluk örümcek şeklindeki araçla aya inerlerken iki astronot telsizle insanlara şu mesajı gönderdiler: ”Kim olursanız olunuz, nerede bulunursanız bulununuz. Şu andaki görevimizi düşünerek, kendi adetlerinize göre bizim için Allah’a dua ediniz.”

Aya ilk ayak basılmasından sonra 19. Kasım.1969’da Apollo-12 projesi ile astronotlar Charles Conrad, Richard Gordon ve Alan Bean aya giden ikinci grup oluyorlardı. Astronotlardan Alan Bean hatıralarında şöyle anlatıyor: “İnsan uzayda uçarken pek az kimseye nasip olan bir fırsat elde ediyor. Ufkunu genişletmek arzusu… Gerçekten, bu yolculuktan sonra içimde insanları, Allah’ı, kainatı ve bunların arasındaki ilişkileri daha iyi öğrenmek, anlamak arzusu doğdu.”

Sovyetlerin 6 Haziran 1971 günü fezaya gönderdikleri Soyuz-11 uzay cihazı, felaket ile neticelendi. 30 Haziranda dünyaya dönen kapsülün içindeki üç astronot ölmüştü. Benzer üzücü bir olay da çok daha ileriki bir tarihte, 2003 yılında, Columbia Uzay Mekiği'nin Teksas'a inmek üzere atmosfere girerken infilak etmesi sonucu, tüm mekik mürettebatı ile birlikte İsrail'in ilk astronotu İlan Ramon’un yaşamını yitirmesi ile yaşandı.

Aya son seyahat 1972 senesinin sonlarında gerçekleşti. ABD’den sonra aya insan indirebilen bir ülke olmadı. Aya uzay aracı indirebilen iki ülke Sovyetler Birliği ve Çin’dir. Dört ülke de ayın yörüngesinde kalmayı başardı: Japonya, Hindistan, Avrupa Birliği ve Bereşit uzay aracı ile İsrael.

Aya seyahatlerin arkasının niye gelmediği sorusu kafaları kurcalayabilir. Kanımca Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ve güçler savaşının önemini yitirmesinin etkisi önemli. NASA, ay kutuplarından birinde kalıcı bir üssün kuruluşunu planlamaktadır. Her ne kadar Donald Trump, uzayla ilgili çalışmaların sürdürüleceğini açıkladıysa da yakın bir gelecekte Yıldız Savaşlarının gerçekleşmeyeceği kesin.

İsrael’in uzay teknolojisinde dünyanın en ileri ülkeleri arasında yer alması ve ayın yörüngesinde kalmayı başaran yedi ülkeden biri olması da ayrıca hepimizi gururlandırmaktadır.

Kaynak: israelhayom/15.07.19

wikipedia.org/wiki/Uzay_yolculu%C4%9Fu

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page