5 Nisan Cuma saat 13:00 İstanbul (Atatürk) – Londra (Heathrow) seferi THY Airbus 330 uçağı 300‘den fazla yolcu ile tamamen doluydu. Yanımda oturan ve Kigali’den (Rwanda) gelip İngiltere’ye uçmakta olan genç hanım yalnız 378 pound (500 USD) ile 9000 mil (gidiş-dönüş) katederek 5,5 sent/mil ucuzluk rekorunu kırmış olmaktan çok mutluydu.
6 Nisan Cumartesi’ye kalmak istemedim. Atatürk Havalimanı’nın son günü uçmayı tercih ettim. Yeni İstanbul Havalimanı’na taşınma sürecinin karışıklık yaratabileceğini ve ilk seferlerin gecikmeli yapılabileceğini gözönünde bulundurmuştum.
Endişem, ilk aşamada, yersiz gibiydi. Uçak transferleri sıkıntısız yerine getirilmiş ve yeni havalimanı ‘yumuşak inişle’ görevini yapmaya başlamıştı. Fakat şehirden ulaşım öyle uzak, restoranları o kadar pahalı ki rakip Sabiha Gökçen uzunca bir süre cazibesini devam ettirecek.
Transit İsrail yolcusu için yeni havalimanı önemli bir gelişme. Tel Aviv – İstanbul hattında THY günlük 10ncu seferini 31 Mart günü başlattı. 2017’de bu hatta THY 1 milyon yolcu taşıdığına göre herhalde 2019 yılında 1,2 milyonu bulur. İleri destinasyonlara uçmak için İstanbul’u kullanan İsrail’liler THY yolcusunun % 85’i olduğundan bu yıl 1.000.000 İsrail vatandaşı yeni havalimanı ile tanışacaktır diyebiliriz.
Ne garip? Patronu olduğu devlet en üst makamından her gün İsrail’e lanetler yağdırırken, THY’nin Londra’dan sonra en yoğun yolcu trafiğini oluşturan Tel Aviv hattından hiç bahsetmezler, medyada hiç yer almaz. Çekinirler mi?
Türk Hava Yolları transit yolcuları İstanbul üzerinden taşımak için elinden gelen gayreti gösteriyor. Ortadoğu’da rakipleri olan Emirates (161) veya Qatar’a (172) kıyasla 304 destinasyon ile dünyanın en yaygın havayolu ünvanını kazandı. Lufthansa bile 220 kent ile ardından geliyor.
Yeni İstanbul Havaalanının başarısı büyük çapta THY’nin transit yolcularına bağlı olacaktır. Bu açıdan bilet fiyatlarını düşük tutmaya ve yolcu çekmeye mecbur kalacaktır. Karlılığı pek önemsemediği net kazancının toplam gelirine oranının yalnız % 2 olmasından belli (233 milyon $/11 milyar $).
Amaç 1: THY’nin para kazanması değil, İstanbul Havalimanının işletmecilerine (IGA) Hazinece verilmiş yolcu garantilerinin yerine getirilmesi.
Amaç 2: Türkiye’nin dış tanıtımının ve diplomatik yaygınlığının THY’ye görev olarak verilmesi.
Amaç 3: İhracatın artırılması için iş insanlarına dış seyahat ve kargolarının ucuz taşıma imkanlarının sağlanması.
Türkiye’nin bu rekabet yarışındaki tutumundan Ortadoğu’da en fazla yararlanan yolcular da hiç şüphe yok ki İsrail’liler olmuştur. Özellikle Hindistan ve Uzak Doğu’ya uçanlar için önemli avantajlar sunuyor THY.
İstanbul’a ELAL uçmadığına göre oluşan trafikten THY muhakkak İsrail’e pay vermektedir. Bu karşılıklı kazan-kazan dengesinin iki ülke arasındaki siyasi gerilimin en yüksek noktalarında dahi bozulmamış olması Ankara’nın salvolarına rağmen çıkarlarının nerede olduğunu bilmesinden kaynaklanmaktadır.
THY bir gün Tel Aviv’e uçmamaya pek karar veremez: Türkiye’ye gelen yolcuların azımsanmayacak bir kesiminin İsrail’li Araplar olduğu ve Tel Aviv’e uçan Türklerin aslında Yeruşalayim’e (Kudüs) Hac görevini yerine getirdiklerine bakılırsa o günün gelmesi pek uzun…