
Geçtiğimiz hafta adını tarihe yazdırmış, üretici, girişimci, yaratıcı, fedakar, bilim ve sanat dünyasında çığır açmış, hayat kurtarmış, başkaldırıp devrimler yaratmış ve her koşulda annelik görevini yerine getirmiş tüm kadınların Dünya Kadınlar Gününü gerek yazılı, gerek sözlü olarak kutladık.
Ne mutludur ki bu özel kadınlardan; ilklere imza atmış, birçok kişinin kalbine dokunmuş , gerektiği yerde yönetici, gerektiği yerde anne ve gerektiği yerde eş olmayı başarabilmiş, Barınyıldızların ilk başkanı Sevgili Ceni Franko`yu ziyaret etme imkanı yakaladım.
Randevumuz erken saatlerdeydi. Malum sabah trafiğini gözönüne alarak geç kalmamak için ne kahvemi içtim, ne de bir şey atıştırmadan yola koyuldum. Evine geldiğimde açıkçası bir miktar heyecanlıydım. Önceden ödevimi yapmış kendisi hakkında yazılanları okumuş ve çok etkilenmiştim. Kapıyı o güler yüzü ile açtığında tüm heyecanım biranda uçup gitmişti. Balkona geçtiğimizde, hiçte şaşırmadığım Ceni Franko farkıyla hazırlanmış; taşlı kürdanlarla sunulmuş ayva helvası , kaşerli boyikos ( chester ), karanfil ve tarçınlı üzeri toz şekerle süslenmiş kurabiyeler hazır bekliyordu. Kahvemi yudumlarken Ceni Franko`nun ağzından hikayesini not almaya başladım.

“ 1947`de Balat`ta doğdum, büyüdüm ve evlendim. 43 yaşında iki çocuğumu büyüttükten sonra vaktimi sosyal faaliyetlerde geçiriyordum. O esnada ekol ve idolü olarak gördüğüm Rahmetli Klara Perahya`nın da teşviki ile Barınyurt (Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezi) kurulma aşamasında gönüllü çalışacak üyeler arasına katıldım. İlk çalışmalarımıza pansiyonerler için dikilecek olan çarşaf, masa örtüsü gibi ihtiyaçları gidermekle başladık. Bunun yanında ihtiyaçlı ailelere Matan Basater (Matan Basater`in anlamı gizli hediye) olarak yardım götürüyorduk. Pansiyonerler için her gün dönüşümlü çalıştığımız gönüllü dostlarım `Barınyıldızlarla` yemek hazırlıyorduk. İki sene sonra haftada bir gün yetmemeye başladı. Barınyıldızların Başkanı oldum. Başkanlık dönemimde kısmı olarak hizmet veren bina tamamı ile bitmişti. Pansiyoner sayısının artması sebebiyle personel arttırıldı ve mutfak için bir ahçı alındı. İhtiyaçlara cevap verebilmek için çözümler üretmeye başladık. Bu vesile ile evlerde yapılan kutlamalara catering hizmeti vermeye başladık. Başkan Rav David Sevi ve Bensiyon Pinto` nun ( Türk Musevi Cemaati Onursal Başkanı ) büyük emekleri ve destekleri ile La Casa Catering olarak inanılmaz bir işi başardık.
Kesinlikle bu süreçte Tanrı`nın eli hep üstümüzdeydi. İlk günler hazırladıklarımız bizim evdeki sofralarımız gibiydi. Barınyıldızlar ; birisi ben kurabiye yaparım, birisi ben bademli pasta, birisi revani, birisi muhallebi yaparım diyerek çalışmalara başladı. Daha sonra tabii ki ilerletmeye başladık. Fransız mecmualarına üye olduk. Tercüme ettiğim tarifleri bir kaç deneme yaparak tutturuyorduk. Kendi arabalarımız ile servis yaparak 7`de işbaşı yapıyorduk. Herbir Barınyıldızın çıkardığı bir ürün vardı. Her çıkan ürünün sunumuda bir o kadar önem verdiğimiz bir konuydu. Bir süre sonra La Casa Catering olarak Brit Mila, Vijola ve benzeri davetlere hizmet vermeye başladık. THY `dan Kosher yemek talebi geldi. Anlaşma yapmak için büyük bir çaba verdik ve başardık. ( Burada araya girmek istiyorum. THY`na yapılan menüyü sundukları günün heyecanını o anda bana anlatırken aynen yaşadığını hissedebiliyordum ). Azınlık Cemaat Vakıfları`nın düzenlediği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, Bakanların ve Cemaat Temsilcilerinin oluşturduğu büyük bir topluluğa İstanbul Arkeoloji Müzesi bahçesinde İftar Yemeği verdik. La Casa olarak Barınyıldızlarla bu başarılara hep beraber imza attık .
Bir süre sonra bayrağı devredeceğimiz gençler arayışına geçtik. İhtiyaç paketlerinin dağıtılacağı bir gün kapıda Nora Uyar, Meri Hazak ve Eti Tastasa yine bir mucize gibi karşımıza çıktılar. Daha sonraları Eti Tastasa Barınyıldızlar Başkanı, Nora Uyar Matan Baseter Kadınlar Komisyonu Başkanı, Meri Hazak Kadınlar Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevlerini üstlendiler.
Bu süreç zarfında can arkadaşlarım, her konuda destek olan Yaşar Öztuzcu, her zaman motive edici desteğiyle Emel Bahar ve Raşel Kutlar`ın yerleri benim için çok özeldir. 12 sene catering, toplam 22 sene çalışma süremde Başkan Mordo Hazak, Aldo Elhadef, Lazar Aroyo, Mordo Zakuto ve Barın Yıldızlar`ın çok emekleri geçmiştir. Hepsine çok teşekkür ederim. Bu hepimizin başarısıdır.”
Ceni Franko Yeditepe Gastronomi Üniversitesi`nde Seferad Yemekleri Tarihi üzerine 3 ders vermiş. FKD Elküs Marküs Erdem ve Hayırseverlik ve Alef Yılın Annesi Ödüllerini almıştır. Alef Yılın Annesi Ödülü verilirken yapmış olduğu konuşmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Tüm gönüllü çalışanları ve gerekli yardımların sağlanması için destekte bulunan bağış severleri sevgi ile kucaklıyoruz. İyi ki Varsınız.
Bu hafta sizler için Ceni Franko Ayva Helvası tarifini seçtim.
AYVA HELVASI
3 kg Ayva
1 kg şeker
1 limon suyu
2 bardak su
6 adet çubuk tarçın
5 adet karanfil
Ayvalar soyulup, parça parça kesilir. Tencereye alınıp, 1 limon suyu 2 bardak su ekleyerek haşlanır.Daha sonra süzgece alınıp, süzülür. Süzdüğünüz ayvaları bir kapta püre haline getirene kadar ezilir. Tencereye şeker, tarçın çubukları, karanfil, ayvanın çekirdekleri (sonradan çıkarılmak üzere) ve ayva püresi koyulup, orta ateşte 1 saat 15 dk tahta kaşık ile çevirerek pişirilir.Servis tabağının dibine biraz limon suyu koyup, ayva tatlısı kaba dağıtılır. Soğuduktan sonra şekilli bir şekilde kesilerek servis edilir.
AFİYET OLSUN!!
