top of page

Karşılıksız Aşk


İsrailliler, Türkiye’yi ve Türkleri çok seviyorlar. Genelleme yaptım, farkındayım. İnanın, yaşadığım ya da gezdiğim hiç bir ülkede Türkiyeli olduğumu belirttiğimde İsrailliler kadar pozitif yanıt ve ilgi almadım. Türkiye’den İsrail’e göç etmiş insanlardan söz etmiyorum. Yolculuk yapmaya ve başka kültürleri tanımaya çok meraklı olan İsrailliler bir zamanlar Türkiye’yi çok ziyaret ediyorlardı. Gitmeyen kalmamış gibi. “Ne güzeldir orası” diyorlar. Ben bir kere bile negatif bir şey duymadım. Bu güzel yorumların nezaketen yapılmadığını biliyorum, çünkü İsrailliler düşüncülerini ve fikirlerini söylemekte oldukça özgür ve rahattırlar. Yapmacıklık ve nezaket gösterileri yoktur. Üstelik güzel yorumları benim Yahudi olup olmadığımı sormadan, bilmeden yapıyorlar, İsrailli Yahudiler.

Türk dizilerine ve Türkçeye de ilgi çok. Tel-Aviv’in eski Yafa bölgesindeki bir mağazada arkadaşlarla Türkçe konuşuyorduk. Satış görevlisi gülümseyerek “Türkçe konuşuyorsunuz değil mi?” diye sordu. Türkçe diziler seyrettiğini belirterek böylelikle Türkçe de öğrendiğini ilave etti. Ardından bir kaç tane Türkçe kelime sıraladı. Başka bir yerde, İsrailli tanınmış bir manken Türkçe konuştuğumuzu bilerek, “lütfen devam edin, dinlemek çok hoşuma gidiyor” dedi. Türk dizilerini izliyormuş. Bir devlet dairesinde çalışan ciddi görünümlü bir memur Türk olduğumu öğrenince “ben Türkçe bir kaç kelime biliyorum, mesela, Seni seviyorum, Aşk” dedi. O da muhtemelen dizilerden öğrenmiştir.

Ben dizi film seyretmem ama bu gidişle merak sarıcam galiba. Özellikle İstanbullu gelin dizisindeki Özcan Deniz’in canlandırdığı Faruk’a kadınlar tarafından ilgi çok büyük olmalı ki, bu durum komedi konusu oldu. Belki de artık Türkiye’ye gidemediklerinden böyle özlem gideriyorlar.

Türkçe şarkılar hep sevilirdi. İsrail’in kutsal şehirlerinden Safed’de performans veren dindar müzik topluluğunun Üsküdar’a gider iken şarkısını söylemeleri beni ne çok duygulandırmıştı.

Sokak sohbetlerinden ve taksicilerden anladığım kadarıyla Türkiye’ye gelmeyen kalmamış sanki. Özellikle Antalya- Anatalya diyorlar- hasretle anılıyor. Konu açılınca telefonlarından Türkiye hatıra fotoğrafları gösteriliyor; “Ne güzel ülke” diyorlar. Haklılar, öyledir. Ve ekliyorlar; “Artık gidemiyoruz, ne yazık ki”…

Ne yazık ki, bu aşk karşılıklı değil. Geçen yaz İstanbul’a gittiğim zaman geniş toplumdan çok sevdiğim bir büyüğüm beni korumak adına Tel Aviv’de çektiğim fotoğrafları sosyal medyada paylaşırken yer bildirmememi önermişti. Kızgınlık ve nefret dolu yorumların beni üzmesini istememişti.

Oysa ki, benim gözlemlerime ve deneyimlerime göre İsrail halkının Türk halkı ile alıp veremediği yok. Ülkeleri yönetenlerin söz düelloları İsrail halkını pek etkilememiş. Medyanın, komple teorilerinin, söylentilerin halkları etkilediği bir gerçek… Korku, nefret gibi negatif duyguların mutluluk seviyesini düşürdüğü de bir gerçek. İsrail’in tüm olumsuzluklara rağmen en mutlu ülkeler arasında on birinci sırada olmasının nedenlerinden biri belki de budur.

Evimden evime- Tel Aviv’den İstanbul’a- her gittiğimde bu karşılıksız aşkı tekrar tekrar fark eder, kabullenmekte zorluk çekerim. Anlamaya çalışırım. Bu mevzu güzel bir sosyolojik/psikolojik bir araştırma konusu olabilir. Gönül ister ki, İstanbul’a gittiğim zamanlar hava alanından taksiye bindiğimde nereden geldiğimi soran taksi şoförüne yalan söylemek zorunda kalmadan İsrail’den geldiğimi söyleyebileyim. Bu günlerin geride kalmasını, yakın bir gelecekte “bir zamanlar” diye anılmasını umut ediyorum.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                          Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page