top of page

Torunlarım Hangi Yolu Seçecekler?


Kısa bir süre önce oğlum Philip ve eşi İsabella’nın ikinci kızları doğdu. Adını Lia (Lea) koydular. Annesi Kuzey İtalya Katolik kökenden geliyor fakat tamamen laik bir yaşam felsefesi güdüyor. Oğlum ise Yahudilik onurunu hissediyor fakat gelenekleri ancak bayramdan bayrama hatırlıyor, biraz da sayemizde.

Tabii torunlarımız geleneksel Yahudi kavramına uymamakla birlikte nine ve dedelerinin Şabat mumlarından ve Pesah öykülerinden kısmen etkilenmeleri beklenebilir. Merak ettiğim: Yahudilikte bağlantıları ne ölçüde cazip görünecek onlara 15-25 yıl sonra? Bu parsiyel kimliği, İngiliz olmanın, İtalyanca ve Türkçe konuşmanın yanında nasıl taşıyacaklar?

Eminim bu olasılıkları İstanbul’da veya Avrupa ve ABD’nin herhangi bir kentinde Yahudi olarak yetişen ve Yahudi olmayanlarla yaşamlarını birleştiren binlerce gencin anne-babası, onbinlerce büyükanne-büyükbaba sorguluyorlardır.

2inci Dünya Savaşı’ndan bu yana dünyaya gelen Yahudiler son 2000 yılın en mutlu olanları; Ne büyük Pogrom yaşadılar, ne de Şoah. Üstelik uzaklaştırıldıkları sürgünlerinden döndüler; Hem İsrail’in kuruluşu, ilerlemeleri ve başarıları, hem de Batı’da bilim, sanat ve iş alanlarında ön düzeylere yükselmeleri gururlarını okşadı, saygınlıklarını artırdı.

Bu yaklaşımı yalnız Yahudilerle evlenenlerde değil, anaakım Yahudilik’ten yüzyıllar önce kopmuş Etiyopya, İspanya, Rusya veya Türkiye’de yaşayanlarda da gözlemliyoruz. Köklerini araştırma, nereden geldiklerini keşfetme, hızla değişen dünyada sağlam ve sarsılmaz çıpa arayışı çok belirgin.

1930 ve ‘40’lerin Yahudilikten kaçmanın ‘kurtulma’ olduğunu hatırlayanlar için

ne müthiş, ne mucizevi bir dönüşüm…

Bizler Yahudilik’ten ne anlıyoruz? En pratik anlamıyla: Binlerce yıllık öğretiden güç alan yeniliğe açıklık, derin bir hafızanın uyarısıyla aşırı uçlardan kaçınma, durmaksızın sorgulama ihtiyacının ulaştırdığı yeni çözümler, bilgi ve becerilerimizi yeni kuşaklara aktarma arayışı ... ve hayatta kalma güdüsü.

Bu yetenekler başka uluslarda da yok mu? Elbette var. Fakat geçmişin ıstırapları ve hepten yokolma tehlikesi, hem de 20nci yüzyıl gibi yakın bir tarihte, Yahudi dayanışmasını daha akut bir noktaya taşıyor ve her bireye özel bir sorumluluk yüklüyor.

Torunlarımın ileride bu sorumluluğu hissetmeme olasılığı nedir? Yüksek oranda. Yahudi toplumlarıyla daha az temas hatta belki de kaçınma, küresel eşitlik ve insan haklarının uluslara olan sadakati törpülemeleri, milliyetçi hislerin dünyanın başına bela olabileceği söyleminin devamı…Hepsi Yahudi kimliğini sulandıran, aidiyeti sorgulayan ve hatta suçlayan bir yapıya bürünebilir.

Doğrudan antisemitizme maruz kalmaları halinde veya dünya Yahudileri önemli bir saldırıya uğrarsa, belki o zaman Yahudilik bağlantıları pekişir.

Yoksa işler zor dostum!

Tabii geleceğin ne getireceği belli olmaz. Yakışıklı bir Yahudi genç, bir İsrail yolculuğu, tarih kitaplarını yakından okuma, bir merakın yol açtığı tutku…yolu değiştirebilir.

‘’Two roads diverged in a wood, and I-

I took the one less traveled by,

And that has made all the difference.’’

Robert Frost – The Road Not Taken

Ormanda iki yol ayrılıyordu, ve ben-

Ben az yolculuk yapılanı seçtim,

Ve tüm fark oradan doğdu.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page