top of page

Aliya sarhoşluğu


Herkese merhaba!

Yeni aliya yapan akrabalarım oldu bu hafta. Ne kadar yeni, ne kadar acemiydiler bu süreçte! Hemen kendimi hatırlayıverdim onlarla iki laf edince. Ne kadar çok su akmış köprünün altından, inanamıyorum.

Herkesle İngilizce konuştuğum, İbranicenin bana çok uzak olduğu, İsrael’e alışmanın gözüme zor gözüktüğü, şartların ekonomik olarak oldukça zorladığı günlerdi onlar… Üstelik benim bir eksiğim de vardı ek olarak: Çalışma ehliyetim.

İş bile arayamıyordum, kursa, ulpana gidiyordum, 32 yaşında tekrar beş parasız öğrenci olmuştum. Derme çatma dairemin kirası zor çıkıyor, minimum market alışverişi yapıyor, hep gülüyorduk. Zor, çok zor, çok çok zor ama keyifli günlerdi.

Zihnime kazıdığım en güzel hatıra İsrael’in benim gibi yalnız ve cebi delik gelen bir göçmen kadına açtığı kucak oluyor hep... Hem de sadece devlet bazında da değil, topyekûn.

İsrael göçmenini sarıyor, sarmalıyor, adeta içine alıyor, bir anne kucağı, baba ocağı gibi ısıtıyor. Bu sıcaklık göçün verdiği o soğukluğu ve özlemi silip süpürüyor.

Bugün Türkiye bana sadece çocukluğumdan kalma birkaç anıdan başka çok bir şey ifade etmiyor. Duygusal bağım giderek köreliyor, çünkü bu sıcaklığı orada doğup büyümeme rağmen bulamadım ne yazık ki.

Aliyanın kopardığı fırtına çok büyük bir sevgiye dönüşebilir ve bu tamimiyle bizim, sizin ellerinizde. Bu zorlu yolda asla pes etmezsek, ödülü çok büyük…

Bize ait olan bir evin anahtarı...

Hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Yeni olimlere başarılar diliyorum. İyi yıllar herkese!

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page