MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yapılan Liselere Geçiş Sınavı’nın (LGS) sonuçlarının 30 Temmuz’da açıklanması beklenirken, ‘Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınav Başvuru ve Uygulama Kılavuzu 2018’ yargıya taşındı. LGS’ye katılan Yahudi asıllı bir öğrencinin velisi, Danıştay’a gönderilmek üzere İstanbul İdare Mahkemesi’nde yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı.
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf olmalarına rağmen sanki değilmiş gibi puan hesaplaması yapıldığını savunan veli, çocuğunun mağdur olduğunu belirtti. Dava dilekçesinde çocuğunun beklenenin altında puan aldığını anlatarak; bakanlığa dilekçe verdiklerini, yetkilileriyle görüştüklerini, Ankara’ya kadar gittiklerini ama sonuç alamadıklarını vurguladı.
Uygulamanın hukuka aykırı olduğu iddia edilen dava dilekçesinde, “Din dersine ilişkin muafiyetin varlığına rağmen ilgili kılavuza göre yapılan hesaplama sonucu sanki din dersinden muaf tutulmamış gibi hesaplama yapılması, puanların düşmesine sebep oldu. Ayrıca davalı idare tarafından yapılan sınavda din dersinden muaf olan öğrenciler sınav bitim süresinden 15 dakika önce çıkarıldı. Sınavdan erken çıkarılma hususu, öğrencilerde psikolojik bir baskı yarattı” denildi. Avukat Aziz Demir, konuyla ilgili açıklamasında, “Yürütmeyi durdurma çıkarsa bu durumda olan azınlık öğrencileri puanlarının tuttuğu liselere gidebilecek. O liselerde ek kontenjan açılabilir. 520 civarında azınlık öğrencisinin bundan etkilendiğini biliyoruz. Sıralamalar değişir ama Türk öğrenciler için yeniden yerleştirme mümkün olmaz” dedi.
Kaynak:Avleremoz /Hurriyet