Geçtiğimiz hafta sonunda Israel ‘in kuzeyinde kabalistik bir geleneği yerine getirmek için bir aile gezisi düzenledik. Üç yaşını dolduran küçük oğlumun ilk saç kesimi için Rabi Şimon bar Yohay (Raşbi) ın mezarı başındaydık. Bir yandan şofar sesleri ve dualarla aile arasında bir kutlama yaparken, başına taktığımız kipa ve giydirdigimiz talit katan ile tora eğitimine de başlamış olduk. Kabalistik öğretilerde bu geleneğe ilk kez Rabi Hayim Vital’in kitabı “şaar hakavanot” ta rastlanır. Oğlunun saçlarını kesmek için Meron şehrine gelerek Raşbi’nin mezarını ziyaret ettiği yazılıdır. Birçok farklı kaynakta da özellikle Raşbi’nin ölüm yıl dönümü olan Lag-Baomer’de bu geleneği yerine getirmek için getirilen çocuklardan bahsedilir. Özellikle üç yaşının beklenmesi ise toradaki bir pasuga bağlanır :”meyve veren ağaçların meyveleri ilk üç sene özel bir kutsiyete sahiptir ancak bu sürenin sonunda Bet amikdaş’a kurban olarak sunulabilirdi. (vayikra 19:23)
Tora da insan için sık sık ağaç benzetmesi kullanılır. Ağaçların büyüyüp gelişmesi için dört farklı elemente ihtiyaç vardır. Kuvvetli köklerle bağlı olduğu toprak, ısı ve ışık kaynağı olan güneş, her türlü besini içeren su ve nefes alıp verdiği hava. Aynı kriterler bir çocuğun gelişimi için de önemlidir. Bağlı olduğu gelenekler, manevi olarak besleyen tora bilgileri ve kuralları, etrafını aydınlatan ve ihtiyacı olan sıcaklığı veren ailesi hayatını yönlendirir ve ihtiyacı olduğu zamanlarda ona yol gösterir.
Hafta sonumuzun geri dönüş yolunda israel’in küçük coğrafyasında nasıl çeşitli doğa zenginliklerini barındırdığına birkez daha şahit olduk. Dağlık ve ormanlık bir bölge olan Tsfat şehrinden göl kenarındaki Tiberya şehrine, Ürdün ovasını geçtikten sonra Ölüdeniz ve çöl manzarasına, yeryüzünün en alçak noktasından dağlık Yeruşalayim ‘e evimize geldik. Aynı zamanda bir ağacın ve çocuğun gelişmesine katkıda bulunan elementleri düşünürken İsrael'de bulunan 4 şehrin de manevi olarak bu özelliği taşıdığını bir kez daha hatırladık. Tsfat şehri “hava “özelliği taşır, tarihi binaları, maviye boyanmış kapıları ve mistik yapısıyla ruhunuza nefes aldırır. En büyük kabala yorumcusu Arizal, Talmud bilginlerinden Hillel Hazeken ve onlarca Tsadik burada gömülüdür. Tiberya şehri “su” özelliği ile insanı ferahlatıcı bir yerdir. Rabi Akiva, Ramhal, Rabi meir Baal Anes gibi büyük Ravlarımız burada gömülüdür. Yeruşalayim “ateş “ özelliği taşır. Bir yandan yakıp yok edebilir ama bir yandan da ışık ve sıcaklık kaynağı olarak tüm dünyayı aydınlatabilir. Bizim aynı gün içinde ziyaret etme şansını bulamadığımız dördüncü mistik şehir “toprak “özelliği ile Hebron’dur. Avraam, Yisthak ve Yaakov babalarımızın, Sara, Rivka ve Léa annemizin gömülü olduğu, torada detaylı olarak nasıl satın alındığını anlatılan Atalarımızın mirası da, bu topraklarda attığımız her adımla, yaptığımız her mitsva ile yaşamaya devam eder.
Anne baba olarak, oğlumuzun tora eğitiminin ilk adımlarını attığımız bu özel hafta sonunda birçok geleneği öğretmeye ve uygulamaya başlarken “israel sevgisi “ni de bu özel yerleri ziyaret ederek vermeye başladık. Atalarımız “ağaç yaş iken eğilir “derken bizler de Tanrı’nın yardımıyla çocuklarımızı bu yönde egitebilmek için sorumluluğumuzun büyük olduğunun bilincindeyiz. Ağaçların kutsal sayıldığı kültürümüz , TUBiŞVAT bayramının bize verdiği mesajla diktigimiz ağaçlarla bugün çöl ülkesini dünyanın ormanlık alanları en fazla gelişen ülkesine dönüştürürken, sahip olduğumuz genç nüfusu da Toramızın eşsiz bilgileri, zengin kültürümüz, binlerce yıllık tarihimiz ve dünyayı aydınlatan manevi değerlerimizle yetistirebilmek dileğiyle….