Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Ankara’ya geri çağrıldıktan on gün geçmeden, İstanbul’dan Yafo’ya gelen yedi barış elçisi ile tanıştık! “Acaba kimdi bunlar?” diyecekseniz, önce isimlerini övgü ve şükran ile sıralayalım: Kemal Başar, Eda Kandulu, Ziya Serkan Doğan, Melike Çetin, Erkan Çelebi, Güney Kumaş ve Yüksel Aymaz.
“Peki, niye geldiler?” diye soranlara, en kısa yanıt “tiyatro yapmak için!”dir...
Ne yazıktır ki birçok politikacı, karşıtlarının eylemlerini “tiyatro yapıyor...” diye küçümser zaman zaman – sahne sanatlarının değerini bilmeksizin... Bu konuya burada girmek istemiyorum, ancak tiyatro, müzik, dans gibi kültürel etkinliklerin, ulusları en doğal biçimde yakınlaştırabileceğine işaret etmek, karşılıklı anlayış ve barışa çok önemli birer köprü oluşturabileceğinin altını çizmeden edemiyorum.
Efendim, Türkiye’nin önde gelen tiyatro emekçilerinden Kemal Başar, Devlet Tiyatroları’nın dışa açılmasına kurucu yönetici olarak büyük hizmetlerde bulunmasının yanı sıra, bir dönem müdürlüğünü de yaptığı Ankara DT dışında da birçok ülkede onlarca oyun yönetmiş ve bu başarılı çalışmalarını 2013’de İstanbul’da kurduğu Tiyatro Keyfi repertuar tiyatrosunda sürdürmektedir. Bundan öte, Hanoch Levin ve Zadok Zemach’ın oyunlarını Türkçe’ye çevirmiş, İsrail sanat çevrelerine yakınlığını ise Cameri Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Noam Semel ve eşi, yazar Nava Semel ile geliştirdiği dostlukla perçinlemiştir. Geçtiğimiz Aralık ayında zamansız ölümüyle büyük bir boşluk bırakan bu sevilen yazarın, down sendromlu bir çocuğun annesini konu alan bir öyküsünü “Gözlerin Ardındaki Çocuk” adı altında, bundan yirmi yıl önce bir “monodrama” (tek kişilik oyun) olarak sahneye uyarlayıp Romanya'daki Petculescu Tiyatrosu’nda yönetmişti. 2006 yılında Braila Tiyatro Festivali’nde "En İyi Oyun" ile "En İyi Yönetmen" ödüllerini de alan bu yapım Romanya’da halen sahnelenmekle birlikte, Başar’ın değişik bir yönetim çalışması sonucu Ankara DT'nda da beş sezon kapalı gişe sergilenip yurtiçi ve dışında birçok turnede gösterildi.
Geçtiğimiz yıl aynı oyunu bu kez “Gözlerin Ardında Müzikal” adıyla, Türkiye’nin popüler ses sanatçısı Özgün Uğurlu’nun bestelerini içeren bir konser/dans/tiyatro formuna dönüştüren Kemal Başar, bu yeni uyarlamayı genç oyuncu Eda Kandulu ile Uğurlu’nun rol almasıyla 2017/18 sezonunda Tiyatro Keyfi’nde sahnelemeye başladı. 19/11/2017 tarihli Hürriyet Gazetesi ise “uluslararası bir barış projesine dönüşüyor” sözleriyle övdüğü bu oyun ile Kemal Başar için “(...) resmi makamlardan aldığı davet üzerine, devlet yetkilileri ve tiyatro çevresiyle işbirliği için 22 - 25 Kasım tarihlerinde İsrail'e gidiyor...” haberini yayımlamıştı.
Elli yıla yaklaşan gazetecilik deneyimlerimde gördüğüm kadarıyla, basında her yazılan asla doğru değildir ve çoğu kez gerçekleşmez, ancak aynı sektöre çok uyan “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” atasözünü doğrularcasına, bu oyun 2 Mayıs - 3 Haziran 2018 arasında düzenlenen Yafo Tiyatro Festivali’ne davet edildi! Noam Semel’in Genel Sanat Yönetmenliğini üstlendiği bu yıllık tiyatro şenliğinin programı oluşturulduğunda, Türkiye ile İsrail’in ilişkileri her ne kadar toz pembe sayılmamışsa da, bugünün dondurucu rüzgârları henüz hissedilmiyordu... Ne var ki sanat aşkı, siyasetin küstürücü çehresine üstün çıkmış ve Tiyatro Keyfi ekibinin İsrail’e konuk edilmesini sağlayabilmişti!
Bu güzel gelişme sonucunda, “Gözlerin Ardında Müzikal” Yafo Festivali ziyaretçilerine 23 ve 24 Mayıs boyunca toplam üç kez gösterilebildi ve Kemal Başar’ın “İsrail -Türk toplumları arasında tarihi bağları hatırlatan, sanat aracılığıyla kurduğu köprü ile toplumların dostluğunu pekiştirecek bir barış projesi” olabileceği konusundaki yorumunu tam anlamıyla kanıtlamış oldu.
Katıldığımız prömiyerde izleyicileri büyüleyen ve dakikalarca coşkuyla alkışlanan bu tiyatro/dans/müzik performansı hakkında özgül yorumlarda bulunmak, bu köşemizi aşar – oyunun ayrıntılarını, prömiyeri izlemiş olan İsrail tiyatrosunun önde gelen şahsiyetleri hakkındaki bilgilerlerle birlikte, Başar’ın yukarıda alıntıladığım sözlerini de zikreden haberi, sitemizin şu link’inden izleyebilirsiniz: https://www.turkisrael.org.il/single-post/2018/05/24/Yafo-Tiyatro-Festivalinde-T%C3%BCrk%C3%A7e-bir-oyun – bundan öte www.tiyatrodergisi.com.tr için kaleme alacağım oyun eleştirisini, ilgi duyanlarınız daha sonra oradan okuyabilir...
Burada parmak basmak istediğim şudur ki, yazının başında isimlerini gördüğünüz sanatçılar –yani, bu üç özel gösteride özellikle dostu Nava’nın anısına Uğurlu’nun rolünü üstlenmiş olan Başar ile Kandulu’nun dışında andığımız dört müzisyen/dansçı, keza ışık tasarımına imza atmış üstad Yüksel Aymaz– ve tabii ki müzikleriyle Özgün Uğurlu, hiç bir parlamenterin, bakanın veya siyasetçinin elde edemediklerini başardılar: İki ayrı ulus bireylerinin karşılıklı olarak birbirlerini alkışlaması!..