top of page

Aidiyet Bilmecesi


Çoklu aidiyete sahip olanlardan biriyim. 60 yılı aşkın süredir yaşadığım Türkiye, 70 yıldır mensubu olduğum Yahudilik, 2 yıldır yerleştiğimiz İngiltere, gençliğimde 15 yıl boyunca eğitimini aldığım Amerika Birleşik Devletleri, 24 yıl önce vatandaşlığını kazandığım (fakat hala dilini konuşamadığım) İtalya…hatta kızımın yaşamını devam ettirdiği ve dilini aile içerisinde konuştuğumuz Fransa.

Tüm bu katmanları bol peynirli bir tost gibi üstüste koymak da var, yanyana dizerken biraz bundan biraz da ötekinden alıp şişe geçirmek de…

Fakat tostun peynir çeşitleri de, şişe dizilen sebze ve et cinsleri de hiç sabit kalmıyor. Koşullara ve tedarik durumuna göre dinamik olarak değişiyor.

Herhalde mühendisliğimden kalma, ben yüzdeli oranları tercih ediyorum.

25 yıl önce aidiyetimin ağırlığı T.C. idi. İlkokul, lise ve üniversite Boğaz’a nazır eğitimden sonra Ankara’da yedek subaylık, iş kurma, personeli artırma, tüm ülkede bayiler yetiştirme ve çocuklarımızın okulları itibariyle kesinlikle Türkiyeli idim.

10 yıl boyunca Türkiye’nin en esaslı gençlik vakıflarından birinin (Toplum Gönüllüleri) kurucularından biri ve yönetim sorumluluğu almış bir vatandaş olarak idealist bir yaklaşımla ve arkadaşlarımla ülkenin her yanını ziyaret ettik. Yüzlerce gençle kaynaştık. Türkiye’nin insan ve manzara mozaiğine hayran kaldık. Her bölgeden ve özellikle Güney Doğu’dan gelen gençlerin heyecanlarına ortak olduk. Dünyayı keşfetme arzularına aracı olmaya çalıştık.

Türkçe makale ve kitap yazdım, Türkçe konuştum, yurt dışında Türkiye’yi temsil ettim ve sermaye çekmeye yardımcı oldum.

Yahudiliğim ile zaman zaman çelişen durumların altında hiç ezilmedim. Bunu yaparken ne Yahudi terbiye ve gururumdan taviz verdim ne de İsrail’e olan sevgimden feragat ettim. Her platformda Ortadoğu bataklığını iyi tanımayanlara tarihi gerçekleri sabırla anlattım.

Ve bunlar Türkiye’de Türkçe gerçekleşti.

Bu sürede başka aidiyetler de boş durmuyordu. İtalyan vatandaşlığı ve Fransızca sayesinde Avrupa, aile yaşamımızda önemli bir yer işgal ediyordu. Belki oralara tam ‘ait’ değildik ama Jacques Brel’den Enrico’ya, Adriano Celentano’dan Peppino di Capri’ye tüm Büyükada gençliğimiz ve sonrası güfteleri besteleri kadar şiirsel olan nağmelerle geliştirdik ruhumuzu.

Avrupa Birliği’nin ekonomik topluluktan siyasal birliğe doğru yol alması beni de heyecanlandırdı. Türkiye’nin olası üyeliği (pek inanmadığım halde) birçok aidiyetimi bir potada eriterek, peynirlerin birbilerine karışmalarına ve yeni bir tat oluşturmalarına imkan verecekti.

Olmadı. Aidiyetler ayrı karakterlerini devam ettirdiler. Zamanla T.C. bağlılığımda renk değişti, artık kentli değil, kırsal olmuştum. Orası bir Çanakkale köyüydü. Acaba yeni bir aidiyet mi kazanmıştım? Yalnız Türk değil de Ege’li mi? O zaman Ege’yi çevreleyen ülkelerin vatandaşları ile sohbetim ve rakı keyfim güçlenecekti.

Londra’ya göç edince, İngiliz tarih ve kültürünü daha iyi hazmetmeye karar vermiştim. Brexit tüm umutlarıma darbe vurdu. Artık İngiliz’lilik Avrupa’dan da ayrılacaktı. ‘’Tosta bir dilim eski kaşar daha ekle, Usta’’.

Şimdilerde İsrail’in gönlümdeki ağırlığı iyice arttı. Geçtiğimiz hafta Erets’de 1000 km yaptık, Yeruşalayim’de hiç gezmediğimiz yerleri gördük, Ölü Deniz yazıtlarının bulunduğu Kumran’a gittik ve Ürdün Nehri vadisinden (90) Kuzey’e uzandık.

Tam 55 yıl önce 2 ay geçirdiğim ve Türk Yahudileri’nin 1948’de kurdukları Hagoşrim Kibbutz’unu ziyaret ettik. Benim için Hac niteliğinde idi. Oradaki modern Misafir Evi’in müdürü Yosi ile anıları Türkçe tazeledik ve akşam saatlerinde tüm otel sakinleri ile gençliğimin İsrail folk şarkılarını hep birlikte söyledik. Gözlerimden yaşlar akıyordu…

…Ve Yahudi aidiyeti ağır basıyordu.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                       Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page