İki üç ay kadar önce Türkiye’den gelen göçmenleri havaalanında karşıladığımız yerde, işlemlerin yapılacağı, kimliklerin verileceği geniş salonun girişinde, bu defa Hindistan’dan gelen 162 Bnei Menashe mensubu rüyalarının gerçekleşmesinin mutluluğunu yaşıyordu. Jerusalem Post köşe yazarı Michael Freund ve birkaç yetkilinin eşliğinde, her biri ellerinde küçük İsrail bayrakları, “Am İsrael hay, Evenu Shalom Aleyhem” gibi pek çoğunu ezbere bildikleri şarkıları söyleyerek çıkış kapısına doğru ilerlediler.
Çocuklar, yaşlılar, genç kadın ve erkekler, geleneksel tarzlarında değil, oldukça modern şekilde giymişlerdi. Çekik gözleri ışıl ışıldı. Her birinin yüzünde şaşkınlıkla karışık bir sevinç vardı. Evlerine kavuşuyorlardı.
Pek tabi ki bu göçmenler, ülkelerindeki mevcut antisemitizmden, gelecek korkusundan kurtulmak için dünyanın her köşesinden, Fransa’dan, Kolombiya’dan, eski Sovyetler Birliğinden Aliya kararı alıp İsrail’e göç eden, ole hadaşlardan farklıydılar.
Bnei Menashe ilahilerinde yazdığı gibi kendilerini; büyük Kızıl Denizin yarıldığı, düşmanlarıyla savaşmak için ilerleyen, gündüz bulut, gece ateş sütunlarının kılavuzluk ettiği ataları gibi hissediyorlardı.
Bnei Menashe’yi (İsrail’in kayıp kavimlerinden Menashe Oğulları) uzun uzadıya anlatmayacağım. Yine de kısaca değinelim.
M.Ö 722’de Asurluların işgal ettiği Kutsal Topraklardan Çin’e, oradan da Hindistan’a göç eden ve “animist” (ruhlara iman eden) bu halk 19. yüzyılın sonlarında misyonerler tarafından Hıristiyanlığa geçirildi. Ancak 1951 yılında kabile lideri rüyasında halkının İsrail'e döndüğünü gördü, bunu cemaati ile paylaştı ve bazı kişiler Yahudi geleneğini benimseyip İsa'yı mesih olarak görmeye başladılar. Ne var ki, 1975 yılında, birkaç yüz Bnei Menashe Yahudiliği uygulayıp İsa'ya iman etmeyi reddettiler.
Rabbi Eliyahu Avichai tarafından kurulan İsrail örgütü Amishav'ın amacı dünyaya yayılmış İsrail'in kayıp kabilelerini bulmaktı. Amishav, Hindistan'da İsrail oğullarının neslinden gelen bir grubun varlığıyla ilgili duyumlar aldı. Bu iddiaları araştırmak için Rabbi Eliyahu 1980'lerde birkaç kere Hindistan'ı ziyaret etti. Bnei Menashe'nin İsrail oğullarının soyundan geldiğine ikna olan Rabbi, kendini onları Yahudiliğe geçirmeye ve İsrail'e göçe ikna etmeye adadı.
Bir süre sonra Amishav'daki görevinden çekilen Rabbi Eliyahu, yerini bir zamanlar Başbakanlık ofisinde, siyasi planlama ve iletişim yöneticiliği yapan Jerusalem Post köşe yazarı Michael Freund'a bıraktı. Freund görüş ayrılıkları nedeni ile Amishav’dan ayrıldı, ardından Shavei İsrael'i kurdu ve dünyanın en ücra köşelerinde dahi Yahudi dinini uygulayan küçük toplulukların arayışına girişti.
1 Nisan 2005 tarihinde İsrail'in iki baş hahamından biri olan Sefarad Rabbi Şlomo Amar, örnek teşkil edecek şekilde kendilerini Yahudiliğe adadıkları için Bnei Menashe'nin iddialarını kabul etti ve İsrail'e göç etme yolları açıldı.
Bnei Menashe'nin Hindistan’da Ortodoks Yahudiliği gereklerine uyumlu olarak din değiştirmeleri gerekecek, ancak İsrail'e gelmeleri bundan sonra mümkün olacaktı. Ne var ki bu çözüm, bir süre sonra Hıristiyanlaştırılmış bu toplumu kaybetmek istemeyen kilisenin karşı çıkması ile Hindistan hükümeti tarafından hoş görülmedi.
Günümüzde Bnei Menashe’nin göçleri hakkında karar verme yetkisi İsrail hükümetine ait olup bu konuda halen tartışmalar devam etmektedir. Bnei Menashe üyeleri ülkeye belli zaman araları ile gruplar halinde getirilmekteler ve Hindistan’da kalanların sayısı yaklaşık yedi bindir.
İlk kafilesi 2007 yılında gelen Bnei Menashe, genelde Pardes Hanna, Katsrin ve Karmiel’de yerleşti. Günümüzde İsrail’deki sayıları üç bin civarında olup, son gelen kafile sayesinde uzun yıllar birbirlerinden ayrı kalan aile fertleri nihayet bir araya geldi.
Birinci Bet Amikdaş’ın yıkılmasının ardından göç eden Bnei Menashe, 2700 yıl sonra yeniden evine dönüyordu. Yaşadıkları ortamla geldikleri İsrail arasındaki uygarlık ve kültür farkı, göçmenlerin uyum sağlamasında önemli bir engel oluşturacaksa da, medeni bir ülkede yaşama ve yetişme şansını bulacak genç nesiller Bnei Menashe’nin bu ülkedeki başarı grafiğini yükseltecektir.
Dünyanın hangi ülkesinden gelirlerse gelsinler İsrail, bütün göçmenlerin kendilerini evlerinde hissetmeleri için çaba harcamaktadır.
(Arutz Sheva TV http://www.israelnationalnews.com)