İsrail eski Başbakanı David Ben Gurion’un 10 Kasım 1963 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk hakkında söyledikleri
“Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz, 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiç bir ulusa nasip olmayan cesur ve büyük bir devrimci olmuştur. 1920 yılları başlarında, dostları, yüz yıldan daha fazla ‘hasta adam’ olarak tanınan Türkiye’nin yok olacağından ve memleketin Avrupa devletleri arasında paylaşılacağından korkuyorlardı. Oysaki Türkiye, Yunan saldırısını defederek, gençleşmiş bir adam olarak yeniden meydana çıkıyordu. Memleketi dört bir yandan saran kin yerine, Yeni Türkiye bütün komşularının dost ve müttefiki oluyordu. Son yüzyıllarda, bu kadar kısa zamanda, bir ulusun kültüründe, toplum hayatında, içyapısında ve uluslararası durumunda köklü değişikliğe sahne olmuş, Türkiye gibi bir devlete rastlamak pek zordur. Uluslar tarihinde pek az rastlanan bu yenileyici ve kuvvetlendirici devrimleri yapan, haklı olarak ‘Atatürk’ soyadını taşıyan Mustafa Kemal olmuştur. Askeri bir deha, cesur ve ileriyi görür devlet adamı, esirgemez fakat aynı zamanda dikkatli lider Atatürk, ulusunun geleceği ve ilerlemesi için hiç bir engelden yılmamış, kazandığı başarı ve zaferler başını döndürmemiştir. O, milletinin hürriyeti ve vatanının bütünlüğünü tehdit eden düşmanı yok etmesini ve dünkü düşmandan, intikam ve kin hislerine kapılmadan bir dost ve müttefik yapılmasını bilen kudretli bir savaşçı, tek başına bütün dünyaya karşı direnmekten korkmayan sadık ve gerçek bir yurtseverdi. Güçsüz yöneticiler tarafından bölünmüş, ezilmiş ve terkedilmiş ulusunu yüksek bir birlik ve kendine güven noktasına eriştirmiştir. Türk ulusunun güvenini ve desteğini kazanan büyük lider, ülkesinin bağımsızlık ve bütünlüğünü korumuş, ulusunu, ortaçağın çürümüş geleneğinden kurtararak ona, iç ve dışta ileriye götürecek emin ve parlak bir yol çizmiştir.”
Kaynak: Şalom Dergi, Murat Çobanoğlu, Dünyayı saran matem http://www.salom.com.tr/