Angelina Jolie’nin kanser riskini azaltmak için iki memesini birden aldırdığını açıklaması medyada şok etkisi yarattı. Fakat birçok İsrailli kadın “Aşkenaz geni” ile birlikte yaşıyor. Efrat Roman; ‘Bu genin “sonsuza dek” taşıyıcısı olduğumu biliyordum.’ diyor. Yapılan taramalarda sağ göğüsünde 3 adet tümör bulunmuş. Büyükannesi ve büyükannesinin kız kardeşine meme kanseri, yumurtalık kanseri ya da ikisinin birden tanısı konmuş ve annesi 40 yaşlarının başında meme kanseri tedavisi görmüş. Roman, 38 yaşında ikinci çocuğunu doğurduktan sonra test yaptırmak için doğru zaman olduğuna karar vermiş. Aşkenazi geni denilen (Aşkenaz Yahudi kadınlarda daha sıkça rastlanan, iki BRCA geninden birinin mutasyona uğraması sonucunda meme ve yumurtalık kanserine yatkınlığa neden olması durumu) sahip olduğunu öğrendiğine şaşırmamış. Hadassah Üniversitesi Hastanesi, Ein Karem de Marlene Greenebaum Disiplinlerarası Meme Diyagnoz Merkezi yöneticisi Dr. Tamar Sella göre, Roman, İsrail’de bu mutasyonu taşıyan yaklaşık 30.000 kadından biri.
(JOLIE ILE AYNI KADERI PAYLAŞAN EFRAT ROMAN)
Bu, aktris Angelina Jolie’nin meme kanseri riskini azaltmak için masektomi yaptırmaya karar vermesine sebep olan mutasyona uğramış genin aynısı. Jolie’nin hikayesi Roman’ı etkilemiş olsa da 47 yaşında boşanmış, iki çocuklu bir anne olarak aynı kararı vermeye ikna olamadığını belirtiyor.
Mutosyon ile ilgili testleri pozitif çıktığında, kendine önerilen masektomi seçeneğine “Hayır” dediğini belirtiyor. Kanser teşhisi olmadan memelerimi aldırmak bana çok abartılı geldi. ‘Memeler çok büyük bir sorun ve biz memelere takıntılı bir dünyada yaşıyoruz’ diyor. Bir yıl sonra yapılan MRI’da sağ memesinde kanser belirlendi. ‘Mamografi ve ultrasonda herşey yolunda görünüyorken, MRI’da üç tümör bulundu’ diyor. ‘Mememi aldırmam gerektiği açıkça ortadaydı. Korku ve endişe ile yaşamayı ya da iki mememi birden aldırmayı seçebilirdim. İki mememi de aldırmaya karar verdim. Kararımı katlanabilir yapan tek şey gerçekten çok hasta olmamadı. Kanserli olmam seçim yapmamı kolaylaştırdı…’Dünyada genelindeki Aşkenaz Yahudi kadınların en çok bulunduğu yer olarak İsrail, doğal olarak BRCA mutasyonunun araştırıldığı uluslararası bir araştırma merkezi konumundadır. Sella’ya göre, genel nüfusun her 350-500 kadından biri (yaklaşık 0.3 si) bu mutasyon taşımakta. Aşkenaz Yahudi kadınlar arasında bu oran yaklaşık on kat artıyor, 40 kadından birine (ya da yüzde 2,5) yükseliyor. BRCA mutasyonu taşıyan kadınların yaşam boyu meme kanseri riski yüzde 50-80 ‘dir. Sella ‘Risk azaltıcı (Ayrıca profilaktik olarak da bilinir.) masektomiler, bu oranı yüzde 3-5 azaltıyor’ diyor. Meme kanserlerinin yüzde onunun genetik olduğunu belirtiyor.
Hadassah Hastanesi’nde yeni yapılan araştırmalar kansere neden olan genetik mutasyonları taşıma olasılığının sadece Aşkenazi kadınlarında olmadığını göstermiştir. Sella’ya göre son zamanlarda bu mutasyon, Sefarad kadınları yanı sıra Yemen ve Irak asıllı Yahudi kadınlarda da tespit edilmiştir. Meme kanserlerinin küçük bir oranın genetik nedenlere bağlı olmasına rağmen, İsrail’deki BRCA genetik mutasyonların diğer ülkelere oranla bu kadar fazla görülmesinin nedeni kadınlara iyice izah edilmelidir. Bu gen Batıda 8-9 kadından birinde görülürken İsrail’de 7,5 kadından birinde görülmektedir…
kaynak:haaretz